Yeşil Ekonomi nedir?
Teknolojinin gelişmesiyle dünyamızın artan enerji ve tüketim malları ihtiyaçlarını karşılamak için artık geri dönüştürülebilir seçenekler gerekmektedir. Bu konuyu esas alan yeşil ekonomi kavramını gelin yakından inceleyelim
Küresel çevre sorunlarının giderek büyüdüğü 21. yüzyılda materyal büyümeye odaklanmış, ekonomik sistemi doğa sistemlerinden ayrı varsayan ve doğal kaynaklara verilen zararlar dikkate almayan bir anlayış benimserken bu durumun toplumların kalkınmışlık düzeyleri ve tüketimle olan ilişkisi de sorgulanmaktadır.
Çevre ve ekonomi ilişkisini ekolojik faktörlerle ortaya koyan yeşil ekonomi kavramı, sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile birlikte gelişmekte olup, ekonomik kalkınma temelinde çevresel korumanın sağlanması, doğal hayata verilen negatif etkilerin azaltılması ve dünyanın kaynaklarını kıt kaynaklarını daha sürdürülebilir kaynaklarla değiştirmeyi amaçlamaktadır. Yeşil ekonomi kavramının temel unsurlarından biri olan sürdürülebilir üretim ve tüketim yaklaşımı, yaşam döngüsü zinciri içerisinde yapılan her bir üretimin ekonomide bıraktığı etkilerinin sosyal ve çevreye verdiği olumlu ve olumsuz etkileri sınıflandırmaktadır.
Yeşil Ekonomi nedir?
Refah seviyesinin tüketimle seviyesiyle ölçüldüğü modern toplumların yol açtığı çevresel ve sosyal etkiler güncel sorunların çok önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bugün dünyamızın çevre kirliliği konusunda karşı karşıya olduğu ciddi problemler açısından küresel düzeyde yeni politikaların geliştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Son dönemde yaşanan ekonomik krizler nedeniyle iklim değişimi gibi çevresel ve ekonomik problemler sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde çevresel sürdürülebilirlik, yeşil ekonomi ve yeşil büyüme, düşük karbonlu ekonomi, sürdürülebilir üretim ve tüketim gibi kavramları ortaya çıkarmıştır.
Ekonomik büyüme kapasitesi yeşil ekonomi ölçeklerine göre, daha fazla üretim ve tüketim yerine alternatif enerji ve tüketim kaynaklarının yaratılması, var olan kaynakların etkin ve verimli kullanımı, verimli üretimin gerçekleşmesi ile ölçülmektedir. Gelişmini tamamlamış ekonomilerin büyük bir kısmında kişi başına düşen yıllık milli gelir, enerji ve mal tüketimine göre daha hızlı artmaktadır. Bu durum, bu ülkelerde refah artışının kaynaklara bağımlılığının azaldığını ve daha etkin üretim yöntemlerinin kullanımını ortaya koymaktadır.
Bu yüzden, insanoğlunun doğal çevre üzerindeki yıkıcı etkisini olabildiğince minimuma indirmeyi ve bu sayede dünyadaki canlı yaşamının ve doğal güzelliklerle birlikte insan uygarlığının kalıcı bit nitelik kazanmasını amaçlayan yeşil ekonomi kavramı ekonomik büyüme ve kalkınma doğmasını reddetmektedir ve eklemektedir. Kısacası; yeşil ekonomi, doğayla uyumlu ve insani ölçekte yani ihtiyaç kadar üretim ve tüketimi benimseyen ekonomik düzey olarak tanımlanabilir.