Varank: Ülkemizi çok daha cazip hale getirmeyi hedefliyoruz

Bakan Varank "Ekonomik reform paketi ile yatırımcılar bakımından ülkemizi çok daha cazip hale getirmeyi hedefliyoruz."dedi.

Varank: Ülkemizi çok daha cazip hale getirmeyi hedefliyoruz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank "Eurie 6.Avrasya Yükseköğretim Zirvesi"nde konuşma yaptı. Varank konuşmasında şunları söyledi:

"Covid-19 salgını, sağlıktan şehirleşmeye, eğitimden ticarete, hayatımızın tüm alanlarında köklü değişimlere neden oluyor ya da mevcut değişim trendlerini hızlandırıyor.

Sağlık yönünden etkileri geçse bile uzaktan eğitim, uzaktan çalışma, dijitalleşme ve dış ticarette korumacılık gibi eğilimlerin pandemi sonrasında da kalıcı olarak devam etmesi bekleniyor. Alışkanlıklarda yaşanan bu hızlı dönüşümü öngörebilen, yeni döneme hazırlıklı giren kurum ve devletler hiç şüphesiz pandemi sonrasının kazananı olacak.

İşte böylesine kritik bir dönemde; Uzaktan eğitim teknolojilerinin, uluslararası uzaktan eğitim fırsatlarının ve yükseköğretimin geleceğinin değerlendirileceği bu zirvenin önümüzdeki süreçte yükseköğretimde yol haritalarının çizilmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Dünya’nın dört bir yanından kurum ve kuruluşları, üniversitelerin üst düzey temsilcilerini bir araya getiren bu zirveyi gelenekselleştiren, Avrasya Üniversiteler Birliğine teşekkür ediyorum.

Hükümet olarak bizler de pandeminin ortaya çıkardığı sorunları ve fırsatları çok yakından takip ediyor, gerekli önlemleri alıyoruz. Salgının başladığı ilk günden itibaren halk sağlığı ile beraber ekonomik hayatın devamlılığını korumak için yerinde, dengeli ve kararlı politikaları hayata geçirdik. 18 yılda inşa ettiğimiz güçlü sağlık altyapımız, imalat sanayimiz ve tarım sektörümüzün katkılarıyla bu dönemi en az zayiatla geçiren ülkelerden biri olduk.

Hafta başında yayımlanan 2020 yılı büyüme rakamlarıyla; pandemiye rağmen yılı pozitif büyümeyle tamamlayan ikinci büyük ekonomi olmayı başardık. Bu büyümeye en önemli katkı son çeyrekteki yüzde 10,5’lik büyüme oranıyla imalat sanayinden geldi. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 38 artış, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde de imalat sanayi liderliğinde güçlü büyüme eğilimini sürdüreceğini gösteriyor. Arz sıkıntıları nedeniyle fabrikaların birçok ülkede durma noktasına geldiği böyle bir dönemde sanayicilerimizin ve çalışanlarımızın ortaya koyduğu başarı gerçekten takdire şayan. Tabi bu performans, ülkemizin sanayi ürünlerini çeşitlendirme noktasında geldiği aşamayı göstermesi bakımından da oldukça anlamlı. Bu sayede sadece ülke içi ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, yurt dışı taahhütlerimizi de eksiksiz yerine getirebildik İşte ortaya koyduğumuz bu başarı, hem yurt içinden hem de yurt dışından yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisini artırıyor.

Önümüzdeki hafta Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanacak ekonomik reform paketi ile yatırımcılar bakımından ülkemizi çok daha cazip hale getirmeyi hedefliyoruz. Pandemi süreciyle hızlanan teknolojik dönüşümde ülkemizi daha ileriye taşıyacak Milli teknoloji hamlesi vizyonumuz kapsamındaki çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Kısır ideolojik tartışmalara girmiyor, sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan araştırma-geliştirme ve katma değerli üretim faaliyetlerine odaklanıyoruz. Biliyorsunuz geçen ay ülkemizin Milli Uzay Programı’nı ilan ederek, uzay alanındaki 10 yıllık hedeflerimizi ve yol haritamızı tüm dünya ile paylaştık. Yine geçtiğimiz hafta Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında çok önemli bir aşamayı hayata geçirdik. Yaklaşık 50 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğimiz ve ülkemiz sanayisi için kritik öneme sahip 919 ürünü öncelikli ürün olarak ilan ettik. Bu ürünleri yerli ve milli imkanlarla üretecek yatırım projelerine yatırım yeri tahsisinden nitelikli işgücü desteğine kadar çok kapsamlı teşvik ve destekler sağlıyoruz. Amacımız bir yandan ülkemizin cari dengesine katkıda bulunmak, diğer yandan stratejik ürünlerde yerli üretimi artırmak.

Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimizin gerçekleştirilebilmesi için elbette en önemli konu, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi. Ekonomik ve sosyal kalkınmanın ancak kaliteli ve zamanın gereklerine uygun bir eğitimle başarılabileceğinin bilincindeyiz. Ülkemiz yüzde 23,5 düzeyindeki genç nüfus oranıyla OECD ortalamasının oldukça üzerinde. Bu potansiyeli avantaja dönüştürebilmek için okul öncesi eğitimden yükseköğretime çok önemli adımlar attık, atmaya devam ediyoruz.

Biliyorsunuz, geçtiğimiz Pazar günü 28 Şubat postmodern darbesinin yıldönümüydü. 28 Şubat zihniyetini bin yıl yaşatmak isteyenlerin ana hedefinde de eğitim vardı. Daha ortaokuldan başlayarak eğitimde ayrımcı politikalar uygulanmış, gençlerin eşit ve adil eğitim hakları ellerinden alınmıştı. Üniversite kazanmak isteyene katsayı engeli çıkarılıyor, kazananlar da kılık kıyafetinden ötürü üniversite kapısından döndürülüyordu. İkna odaları gibi yüzyılın en faşist en gerici uygulamaları, birçok parlak beynin istediği hayata ulaşmasını engelledi. İşte eğitimde gençlerimizin önüne çıkarılan tüm bu engelleri sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle tarihin çöplüğüne gönderdik. Bu zihniyet devriminin yanında, eğitimin nicelik ve niteliğini iyileştirici önemli adımlar attık. Ülkemizde bütçeden eğitime ayrılan payı son 18 yılda %6’dan %16 seviyesine çıkardık. Öğrencilerimize fırsat eşitliği sağlamak için üniversitelerimizi yurdun dört bir yanında yaygınlaştırdık. 2002 yılında 76 olan üniversite sayısı bugün 207’e ulaşmış durumda. Üniversite harçlarını kaldırarak yükseköğretimi tüm gençlerimiz için erişilebilir hale getirdik. Tabi işlerin, niceliği artırmakla bitmediğinin farkındayız. ir taraftan fiziki altyapı ve kapasiteyi güçlendirirken, diğer taraftan da niteliği artıracak ve özellikle eğitim-istihdam geçişini hızlandıracak politikalar geliştirmemiz gerekiyor. Bu noktada Bakanlık olarak gençlerimizi iş dünyası ile buluşturacak birçok proje tasarladık. Sanayi Doktora Programı ile doktora öğrencilerinin sanayinin beklentilerini karşılayacak şekilde yetişmesi daha sonra da istihdamı için destek sağlıyoruz. Şu ana kadar 1.162 öğrenci bu programlara yerleştirilmiş durumda. Ayrıca lisans öğrencilerinin tecrübe kazanabilmeleri için TÜBİTAK Stajyer Araştırmacı Burs Programı’nı başlattık. Ar-Ge projelerinde burs hakkı kazanan 1500 gencimize 6 ay süresince ayda 750 lira destek veriyoruz. Gençlerimizin özgüvenli, yetkin, tecrübeli ve bilgili bir şekilde iş hayatına atılabilmelerini önemsiyoruz.

Mentorluk Desteği Programı ile gençlerimize kariyer, eğitim ve motivasyon konularında destek sağlıyoruz. Fizik, kimya, biyoloji, felsefe gibi temel bilim alanlarını daha cazip kılmak için bu bölümlerde okuyan 8.500 öğrencimize 355 milyon lira destek sağladık. Uluslararası Lider Araştırmacılar programıyla alanının en iyisi 127 üst düzey araştırmacıyı ülkemize kazandırdık.

Bu araştırmacıların her biri aynı zamanda beşer doktora öğrencisi yetiştirecek. Son 18 yılda 60 bin bilim insanı TÜBİTAK aracılığıyla sunduğumuz bu ve benzeri destek programlarından faydalandı. Diğer taraftan bilim ve teknolojinin toplumsallaşmasını amaçlayan, gençlerimizin ve tabi vatandaşlarımızın büyük bir heyecanla katıldığı, Dünyanın En Büyük Uzay Havacılık ve Teknoloji festivali Teknofest’in düzenleyici kuruluşlarından birisiyiz. Bu sene dördüncüsü yapılacak Teknofest’in teknoloji yarışmaları için başvuru süresinin 15 Mart’a kadar uzatıldığını heyecanlı gençlerimize buradan tekrar hatırlatıyorum. Bu sene Teknofest’i, 35 farklı başlıktaki yarışmalarla 21-26 Eylül 2021 tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanında gerçekleştireceğiz.

Milli Teknoloji Vizyonumuz doğrultusunda ortaya koyduğumuz 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde en önem verdiğimiz başlıklardan biri de “girişimcilik”. Hedefimiz, girişimcilik ekosisteminde yer almak isteyen özellikle gençlerimizi çok daha yaygın bir şekilde bu alana yönlendirmek. İşte bu yüzden girişimci adaylarına yönelik uygulamalı, etkin ve sonuç odaklı programlar uyguluyoruz. Bireysel Genç Girişimci (BİGG) programı bunlardan bir tanesi. BİGG’le gençlerimizin fikir aşamasından pazara kadar olan tüm faaliyetlerini destekliyoruz. Bu program kapsamında sağladığımız 267 milyon lira destek ile gençlerimiz 1.519 firma kurdu.

Yine KOSGEB aracılığıyla tüm ülke çapında ücretsiz ve herkesin katılımına açık Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri veriyoruz. Yaklaşık bir buçuk milyon vatandaşımız bu eğitimlerden istifade etti. Yine girişimcilik ekosistemi için hayati önem taşıyan girişim sermayesi fonlarının gelişimi için birçok teşvik mekanizmasını devreye aldık. Bizzat kurduğumuz teknoloji ve inovasyon, bölgesel kalkınma, bilişim vadisi girişim sermayesi fonları ile gelecek vadeden firmaların finansmana erişimini kolaylaştırıyoruz. Ben bu etkinlik aracılığıyla tüm gençlerimizi Bakanlığımızın destek ve eğitim programlarını takip etmeye. Sunduğumuz imkanlardan yararlanmaya davet ediyorum. Üniversite ve iş dünyası arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinde STK’larımıza önemli görevler düşüyor. Bunun en güzel örneklerinden birini “Imagine Tomorrow Uluslararası Girişimcilik ve İnovasyon Etkinliği” ile Avrasya Üniversiteler Birliği ortaya koyuyor. Eğitimin ve girişimcilik ekosisteminin gelişimine katkı sağlayan bu tarz platformların sayısını arttırmalıyız. Günümüzde başarının anahtarı, iş birliği. Kıt olan kaynakların verimli kullanımını işbirliği ile sağlamalıyız. Tek tek başaramadıklarımızı elbette birlikte başarabiliriz!"