Teknik Analizde (TA) Yapılan 5 Yaygın Hata

Teknik Analizde (TA) Yapılan 5 Yaygın Hata.

Teknik Analizde (TA) Yapılan 5 Yaygın Hata

1. Kayıpları azaltmamak

Emtia alım satımı yapan Ed Seykota'nın bir sözü ile başlayalım:

"İyi alım satımların öğeleri şunlardır: kayıpları azaltmak, kayıpları azaltmak ve kayıpları azaltmak. Eğer bu üç kurala uyarsanız, bir şansınız olabilir.”

Bu basit bir adım gibi gözükebilir ama önemini vurgulamak gerekir. Söz konusu alım satım ve yatırım olduğunda, sermayenizi korumanız her zaman için birinci önceliğiniz olmalıdır. 

Alım satıma başlamak zorlayıcı bir girişim olabilir. Yeni başlarken şu güçlü yaklaşımı benimseyebilirsiniz: ilk adım kazanmak değil, kaybetmemektir. Bu nedenle daha küçük bir pozisyon büyüklüğü ile başlamak, hatta gerçek fonları bile riske atmamak daha faydalıdır. Örneğin Binance Vadeli İşlemler fonlarınızı riske atmadan önce stratejilerinizi test edebileceğiniz bir test ağına sahiptir. Bu sayede sermayenizi koruyabilir ve yalnızca tutarlı şekilde iyi sonuçlar almaya başladıktan sonra riske edebilirsiniz.
Bir stop-loss düzenlemek mantıklı davranmak anlamına gelir. Alım satımlarınızın bir geçersiz kılınma noktası olmalıdır. Bu nokta “durumu kabullendiğiniz” ve alım satım fikrinizin hatalı olduğunu kabul ettiğiniz noktadır. Bu bakış açısını alım satımlarınıza uygulamazsanız muhtemelen uzun vadede başarılı olamazsınız. Tek bir kötü alım satım bile portföyünüz için çok zararlı olabilir ve piyasanın kendini toparlamasını umut ederek elinizde zarar getiren bir portföyle kalabilirsiniz.

2. Aşırı alım satım yapmak

Aktif şekilde alım satım yaptığınızda her zaman alım satım yapıyor olmanız gerektiğini düşünmeniz yaygın görülen bir hatadır. Alım satımlar çok sayıda analiz yapmayı ve aslında çoğu zaman da oturup sabırla beklemeyi gerektirir. Bazı alım satım stratejileri ile bir alım satıma girmek için güvenilir bir sinyal alabilmeniz için uzun süre beklemeniz gerekebilir. Bazı yatırımcılar yılda üçten az alım satıma girer ve yine de çok başarılı sonuçlar elde eder.

Günlük alım satımın öncülerinden Jesse Livermore şöyle der:

“Para oturularak kazanılır, alım satım yaparak değil.”

Yalnızca girmiş olmak için bir alım satıma girmekten kaçının. Her zaman bir işlem içinde olmanız gerekli değildir. Aslında bazı piyasa koşullarında hiçbir şey yapmamak ve bir fırsatın ortaya çıkmasını beklemek daha karlıdır. Bu sayede sermayenizi korumuş ve iyi bir alım satım fırsatı tekrar ortaya çıktığında kullanıma hazır halde tutmuş olursunuz. Fırsatların her zaman tekrar ortaya çıkacağını, sadece bunlar için beklemeniz gerektiğini aklınızda tutmanız gerekir.
Benzer bir alım satım hatası da kısa zaman aralıklarına fazla önem vermektir. Daha geniş zaman aralıkları için yapılan analizler genellikle kısa zaman aralıkları için yapılanlara kıyasla daha güvenilirdir. Dolayısıyla kısa zaman aralıkları yüksek miktarda piyasa gürültüsü içerecek ve sizi alım satımlara daha sık girmeye yönlendirecektir. Anlık ve kısa vadeli alım satımlarda başarılı olan birçok yatırımcı olsa da kısa zaman aralıklarıyla alım satım yapmak çoğu zaman kötü bir risk/getiri oranı sergiler. Bu riskli bir alım satım stratejisi olduğu için yeni başlayanlara önerilmez.

 3. İntikam alım satımı yapmak

Alım satım yapanların önemli bir kaybın hemen ardından zararlarını telafi etmeye çalışmasına sıklıkla rastlamak mümkündür. Buna intikam alım satımı denir. Teknik analist, günlük ya da dalgalı alım satımlar yapan biri olmak istemenizden bağımsız olarak duygusal kararlardan kaçınmanız çok önemlidir.
İşleri yolunda gidiyorken ve hatta küçük hatalar yapıldığında sakin kalmak kolaydır. Ama işler tamamen ters gittiğinde sakinliğinizi koruyabilir misiniz? Diğer herkes panik halindeyken bile alım satım planınıza sadık kalabilir misiniz?

Teknik analizdeki “analiz” kelimesine dikkat edin. Doğal olarak bu kelime piyasalara analitik bir yaklaşım anlamına gelir değil mi? O zaman böyle bir çerçeve dahilinde neden aceleci, duygusal kararlar vermeyi isteyesiniz ki? En başarılı yatırımcılardan biri olmak istiyorsanız en büyük hatalardan sonra bile sakin kalmayı başarabilmelisiniz. Duygusal kararlardan kaçının ve mantığa dayalı, analitik bakış açınızı korumaya odaklanın.

Büyük bir kaybın hemen ardından alım satım yapmak daha fazla kayba yol açma eğilimi gösterir. Dolayısıyla bazı yatırımcılar büyük bir kaybın ardından belirli bir süre hiç alım satım yapmamayı bile tercih edebilir. Bu sayede taze bir başlangıç yapabilir ve berrak bir zihinle alım satıma geri dönebilirsiniz.

4. Fikrini değiştirmeyecek kadar inatçı olmak

Başarılı bir yatırımcı olmak istiyorsanız fikrinizi değiştirmekten hem de bunu sık sık yapmaktan korkmayın. Piyasa koşulları büyük bir hızla değişebilir ve kesin olan tek bir şey vardır: piyasa koşulları değişmeye devam edecektir. Bir yatırımcı olarak göreviniz bu değişimleri fark etmek ve bunlara adapte olabilmektir. Belirli bir piyasa koşulunda gerçekten iyi performans gösteren bir strateji bir başkasında hiç işe yaramayabilir.
Efsanevi yatırımcı Paul Tudor Jones pozisyonları hakkında şunu söylemiştir:

“Her gün, sahip olduğum tüm pozisyonların yanlış olduğunu varsayıyorum.”

Argümanınızın potansiyel zayıflıklarını görebilmek için karşı argümanlar üzerine düşünmeniz doğru bir yaklaşımdır. Bu sayede yatırım teziniz (ve kararlarınız) daha kapsamlı hale gelebilir.

Bu başka bir noktayı daha ortaya koyar: bilişsel yanlılıklar. Yanlılıklar karar verme süreçlerinizi ciddi şekilde etkileyebilir, kararlarınızı gölgeleyebilir ve dikkate alabileceğiniz olasılıkların sayısını sınırlayabilir. En azından, alım satım planlarınızı etkileyebilecek bilişsel yanlılıkları anladığınızdan emin olabilir böylece bu yanlılıkların yaratacağı sonuçlardan daha etkin bir şekilde kaçınabilirsiniz.

 5. Olağan dışı piyasa koşullarını göz ardı etmek

Bazı durumlarda teknik analizin tahmine yönelik özellikleri daha az güvenilir hale gelir. Bu durumlar, siyah kuğu olayları ya da duygusallığa ve kitle psikolojisine bağlı diğer olağan dışı piyasa koşulları olabilir. En nihayetinde piyasalar arz ve talebe bağlı olarak şekillenir ve bir tarafın aşırı ağır basmasıyla büyük bir dengesizlik görülebilir.
Bir momentum göstergesi olan Bağıl Güç Endeksi (RSI) örneğini ele alalım. Genellikle RSI değeri 30'un altındaysa grafiklenen varlık aşırı satımda kabul edilir. Peki bu RSI'ın 30'un altına düştüğü anda hemen bir alım satım sinyali verir mi? Kesinlikle hayır! Yalnızca piyasanın momentumunun satıcılar tarafından belirlendiği anlamına gelir. Diğer bir deyişle yalnızca, satıcıların alıcılardan daha güçlü olduğunu gösterir.
RSI olağan dışı piyasa koşullarında uç seviyelere ulaşabilir. Hatta mümkün olan en düşük değere (sıfır) yaklaşarak tek haneli rakamlara bile düşebilir. Bu kadar uç bir aşırı satım değeri bile hemen bir trend değişimi olacağını göstermez. 

Etiketler