Petrol krizinde ana faktör siyasi ilişkiler!
Petrolün fiyatındaki artışa dur demek isteyen OPEC VE AB, gerçekleştirdiği görüşmelerde gündemi değerlendir. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Muhammed Barkindo ise yaşanılan kayıpların en büyük nedeninin siyasi faktörler olduğunu söyledi. Rusya-Ukrayna savaşı...
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Muhammed Barkindo, Avrupa Birliği yetkilileriyle gerçekleştirdiği görüşmeden yaşanan küresel petrol krizinin kendi kontrollerinde olmadığını belirtti.
Avrupa Birliği Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson ile konuşan ve yaşanılan kriz hakkında bilgi veren OPEC Genel Sekreteri Muhammed Barkindo, yaptırımlar nedeniyle Rusya'nın günlük olarak 7 milyon varillik petrol arzının kayıp olarak geri dönüş sağladığını belirtti. Yaşanılan sürecin arz talep oranlarından ziyade siyasi nedenlerden dolayı kaynakladığını belirten OPEC Genel Sekreteri Muhammed Barkindo, "Bu nedenle OPEC'in yapabileceği çok fazla bir şey yok. Yaşanan krizler piyasada yüksek volatiliteye neden oldu. Ancak ekonomik temellere dayanmayan bu faktörler OPEC'in kontrolü dışında" ifadelerini kullandı.
Yaptırımlar petrolde kayıpları artırıyor!
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından artan petrol fiyatlarının yanı sıra Rusya cephesine uygulanan veya uygulanması planlanan yaptırımlar da petrolün küresel anlamda büyük bir probleme dönüşmesine neden oldu. Anlık olarak bir varil petrolün 100 doların üzerinde seyretmesiyle petrol fiyatlarındaki yoğun artış devam ediyor.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Muhammed Barkindo'nun Rusya yaptırımlarına dikkat çekmesiyle Avrupa Birliği cephesinden nasıl bir yol çizileceği ise merak ediliyor. Dün yapılan açıklamalarla yeni yaptırımların masada olduğunu belirten Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı takınacağı tavır petrolün geleceğini de etkileyecek gibi gözüküyor. Bilindiği üzere Suudi Arabistan öncülüğündeki OPEC ülkeleri, Rusya'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle yaşanılan açığın Amerika Birleşik Devletleri tarafından karşılanmasını talep etmişti. ABD tarafından ise konuya ilişkin olumlu bir geri dönüş sağlanamamıştı.