Krediler takibe daha geç düşecek!

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, kredi ödemelerini aksatan kişilerin takibe düşmesini 90 değil 180 günde sağlayan yasa normal şartlarda 30 Haziran'da bitiyordu fakat pandemi koşullarının uzamasından kaynaklanan ödeme aksamalarının hemen takibe düşmemesi için tasarının değerlendirildiğini söyledi. Eylül ayına kadar uzatılması planan tasarı kabul edilirse kredi takibe düşme süresi 180 güne çıkartılacak.

Söz konusu tasarı eğer Eylül ayına kadar uzatılırsa yıl sonuna kadar uzaması bile gündemde.

Türk Bankaları İstikrarlı Duruşuna Devam Ediyor

Kovid salgını süresince, kararlı ve ihtiyatlı duruşuyla ekonominin önemli noktalarından biri de Türk Bankacılık Sektörü olmuştur diye Mehmet Ali Akben sözlerine şöyle devam etti:

Türk bankaları sağlam mali yapıları, etkin risk yönetim kapasiteleri ve sahip oldukları gelişmiş teknolojik altyapıları ile sağlam ve istikrarlı duruşlarını korumuşlardır. Bu güçlü duruş sayesinde Türk bankacılık sektörünün toplam aktif büyüklüğü 2020 yıl sonunda bir önceki yıla göre yüzde 36 artışla 6,1 trilyon TL’ye ulaşmıştır. Benzer şekilde sektörün mevduat ve kredi toplamları 2019 yıl sonuna göre yüzde 35 artarak, sırasıyla 3,5 trilyon TL ve 3,6 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sermaye yeterliliği oranı Basel standartlarında belirlenen asgari oranın yüzde 8’inin oldukça üzerinde ancak AB ortalamasını da paralel bir seyir izleyerek yüzde 18 civarında devam etmiştir. Takibe dönüşüm oranı yüzde 5,3’ten yüzde 4,08’e düşmüş, mart sonu itibarıyla da 4’ün altında bir seviyeye gerilemiştir. 2. grup kredilere karşılık ayırma oranı yüzde 15,8, 3. grup kredilere karşılık ayırma oranı ise yüzde 75,9 olarak AB ortalamasının oldukça üzerindedir.

Bankalarımızın net dönem karı bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 58,5 milyar TL olmuş, öz kaynak karlılığı ise yüzde 11,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mart 2021 döneminde bankacılık sektörünün sendikasyon kredisi yenileme oranı yıllık bazda yüzde 90’ın üzerinde gerçekleşmiştir. Bu yüksek oran bankacılık sektörümüze duyulan güveni bir kez daha teyit etmiştir. Görüldüğü üzere, sektörün sağlam ve güven veren görünümünün ülkemiz ekonomisi için önemli bir istikrar unsuru olduğuna şüphe yoktur. Nitekim bankalarımız pandemi döneminde kredi kanallarını mümkün olduğunca açık tutarak, yaşanan ekonomik yavaşlamayı, reel sektöre destek olarak sürdürmeye devam etmişlerdir. Bu sayede sektör aktiflerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 104’ten yüzde 122’ye yükselmiş, bankalarımız Türkiye ekonomisinin 2020 yılında sergilediği yüzde 1,8 oranındaki büyümede de kilit bir rol üstlenmiştir.