Koronavirüs günlerinde evde kalmanın maliyeti
Koronavirüs günlerinde evde kalmanın maliyeti
“WTO tarafından yayınlanan son raporda bu yıl küresel ticaretin bir önceki yıla göre yüzde 13 ila yüzde 32 arasında daralabileceği kaydediliyor.” 2020 sonu o kadar öngörülemiyor ki, iyimser ve kötümser tahminler arasındaki fark %19, küresel ticaretin beşte biri.
Küresel ticaretin üçte bir (%30) azalması demek ne anlama geliyor?
Küresel ticaret hacmi parasal olarak % 30 daralırsa, ejderhanın uyanmaya başladığı 2000’lerin ilk yıllarındaki seviyelere geri dönmüş olacağız. Çin öncesi döneme…
Basitçe küresel ticaret bu artışını Çin’e borçluydu. Çin ekonomisi, 25 trilyon $’ı aşan uluslararası ticaretin 5 trilyon $’dan fazlasını gerçekleştiriyor, yaklaşık %20’sini. Ve bu ticaretinin kabaca yarısında satıcı yarısında ise müşteri. Fakat yarattığı etki %20’den daha fazla.
Elbette Çin bu daralmayla denklemden çıkmış olmayacak, Çin’in dünya ticaretinde etkisiz eleman olduğu yıllara bir daha geri dönülmeyecek, fakat bu daralmadan en fazla etkilenecek ülkelerden birinin Çin olacağını da tahmin etmek zor değil. Sadece Çin değil, Çin’den alıp dünyaya satan diğer uzak doğu ülkeleri de bu daralmayı dünyanın geri kalanından daha sarsıcı hissedebilirler.
Bilişim ve sağlık sektörleri, ve bu sektörlere bağlı çalışan sektörler dışında iyimser genellemeler yapmak pek mümkün görünmüyor.
Fakat bu daralma, iyimser tahminler düzeyinde kalırsa, şöyle ki %13 düzeyinde bir daralma gerçekleşecek olursa, 2008 krizi sonrası 2009’da dünya ticaretinin yaklaşık %13 daraldığını hatırlayalım. 2009’daki sarsıntı Çin‘i içeriye doğru büyüme stratejisine yaklaştırmıştı. Çin ekonomisi şimdi daha hazırlıklı. Fakat %30-35 düzeyinde bir daralma ejderhayı bile bayıltabilir.
Çok yüzeysel bir hesapyapmaya kalkışırsak, dünya ticaret hacmi 2000’e göre hacim olarak 2 katına çıkmış. Parasal olaraksa 2005’teki parayla ($) 3’de 1 oranında artmış. Bu ne demek; ortalıkta dolanan para %30 artmış, fakat ortalıkta dolanan mal neredeyse %100 artmış. Daha kolay anlaşılacak bir örnek verelim, 15-20 yıl önce 100 altın verip 100 birim mal alabiliyorsak, bugün 130 altın vererek 200 birim mal alabiliyoruz. 100 altınlık (reel paralık) mal 65 altına (reel paraya) düşmüş, % 35 ucuzlamış. İşte Çin’in büyümesi dünya ekonomisine bunu yapmıştı.
Bu süreçte, ABD’nin parasal genişleme politikalarının da etkisiyle doların altın karşısında sürekli değer kaybettiğine tanıklık ettik. ABD, rezerv para durumundaki doları ucuzlatarak Çin’deki zenginleşmeden payını dolaylı yollarla alıyordu da diyebiliriz. Ejderhanın sırtında 20 yıl keyif sürdü. Aslında sadece Çin’den değil, bütün dünyadaki büyümeden karşılıksız para basarak pay almayı sürdürdü. ‘o yıl öncesine nazaran ABD’ye aynı malı satsak da bize daha değersiz dolarlarla ödeme yapıyor.
2020’de parasal genişlemeye daha da gaz vereceğini biliyoruz. Dünya ticaret hacminin %10’una yakınını, 2 trilyon $’ı teşvik paketleri ile dağıtacağını şimdiden açıkladı bile. FED sınırsız parasal genişleme taahhüdünde bulundu. Diğer dünya merkez bankaları da aynı yolu izleyeceklerini açıklamaya başladılar. Piyasada daha fazla mal, daha fazla ticaret dönecek mi bilemiyoruz, daha doğrusu korona krizi nedeniyle dönemeyeceğini tahmin edebiliyoruz, fakat daha fazla para olacak, anlaşılan o.
Elbette başka göstergelere de bakmak lazım, fakat düşük faizlerle desteklenen para bolluğu, orta ve uzun vadede altına yarayabilir. Günlük haftalık hatta aylık düşüşler yükselişler, bu olağan dışı dönemde sıradan hale gelebilir. Bakalım kimler daha az üzülecek.