Develüasyon Nedir?

Devalüasyon, bir ülkedeki yerel para biriminin, hükümetin aldığı bir karar doğrultusunda bilinçli olarak diğer dövizlere karşı değer kaybettirilmesidir.

Develüasyon Nedir?

Devalüasyon nedir?

Devalüasyon, bir ülkedeki yerel para biriminin, hükümetin aldığı bir karar doğrultusunda bilinçli olarak diğer dövizlere karşı değer kaybettirilmesidir. Özellikle dış ticarette kur avantajını kaybeden gelişmekte olan ülkelerin sıklıkla uyguladığı bir politikadır.

 

Devalüasyon neden yapılır?

Gelişmekte olan ülkeler, ucuz iş gücü kaynağı nedeniyle sürekli olarak yatırım çekerler. Ülke, aldığı dış yatırımla zenginleşmeye başlar.  Bu zenginleşmenin sonucu olarak, ülkede kişi başına düşen milli gelirde artış, maaşlarda USD olarak reel bir artış gerçekleşir. Sonuç olarak iş gücü maliyetleri yükselir ve ülkenin zenginleşmesi, zamanla ülkenin fakirleşmesine sebep olacaktır. Bu durum, düşük nitelikli, düşük katma değerli ürün üreten ülkelerde görülür, çünkü bu ürünlerin üretiminde iş gücü payı yüksektir. Bazı iş kollarında, ürün fiyatının yarısını iş gücü maliyeti oluşturmaktadır, haliyle işçi maaşlarındaki artış ürüne de yansımakta ve ülkenin ihracat pazarındaki payının düşmesine ve hatta tamamen yok olmasına neden olmaktadır.

 

Devalüasyon nasıl gerçekleştirilir?

Devalüasyon, genellikle merkez bankasının hükümetle anlaşarak dolar satın alarak rezervlerini güçlendirmesiyle oluşur. Merkez Bankası'nın satın aldığı dövizler, iç piyasadaki döviz talebini artıracak ve yerel para birimi değer kaybedecektir. Bu, son derece profesyonel ortamda gerçekleşmektedir, ne kadar döviz alımının ne kadar değer kaybı sağlayacağı uzmanlar tarafından hesaplanmaktadır.

Develüasyon Nedir? - Resim : 1

Devalüasyonun yararları

1- Para birimindeki değer kaybı ile birlikte, ihraca konu olan ürünler ucuzlar ve ülkenin ihracatı artar. ( Bunun gerçekleşebilmesi için, toplam ihracattaki dış ticaret girdisinin yüzde 50'den az olması beklenir)

2- Para biriminin değer kaybetmesi ile birlikte ithalat daha pahalı bir seçenek haline gelir ve ithalat düşer.

3- Dış ticarette fazla verilmeye başlanır.

4- Oluşan dış ticaret fazlası, paraya yeniden değer kazandırabileceğinden dikkatli olunmalıdır.

5- Merkez Bankası'nın rezervleri artar, bu da sonraki krizlerde ekonominin daha güçlü yanıt verebileceği anlamına gelir. Özellikle ciddi işsizlik oranlarında piyasaya satılan dolarlar, ülkenin ekonomik olarak ayakta kalmasını sağlar.

Devalüasyonun zararları

1- Kısa vadede halkın fakirleşmesine sebep olur.

2- Geliri döviz olmayan kişiler ciddi zarara uğrar.

3- Yüzde 20'lik bir devalüasyon, 500 dolar maaş alan kişinin güncel maaşının 400 dolara düşmesi anlamına gelir.

4- Eğer ülkenin ürettiği mallarda dış ticaret girdisi çok ise, bu durumda üretimin azalmasına ve ülkenin fakirleşmesine sebep olabilir.

Develüasyon Nedir? - Resim : 2

Türkiye devalüasyon tarihi

Türkiye'de resmi olarak ilk devalüasyon Recep Peker döneminde yapılmıştır. O dönemde birinci dünya savaşının ekonomik etkileri hala sürmekteydi ve dış ticarette önemli sorunlar yaşanıyordu. Dış ticareti artırmak, ithalatı azaltmak için o dönem yüzde 40 civarında bir devalüasyonda karar kılınmıştı.

1946 yılında yapılan devalüasyonun ağır etkileri olmuştur. Türkiye, o yıllarda da dışa bağımlı bir ülke olduğundan mütevellit, Türk lirasında yaşanan değer kaybı, ihracatı artırmak bir yana, azaltmıştı. Çünkü ihracat yapabilmek için de ithalat gerekiyordu. Ayrıca halkın satın alma gücü de düşmüş ve ülke fakirleşmişti. Bu devalüasyonun bir de siyasi sonuçları oldu elbette. Mevcut hükümetin düşmesine neden olarak 1950'de Demokrat Partinin iktidara gelmesini sağladı. 

Türkiye, ikinci devalüasyonu 1958'de yaptı. O dönem İktisadi ve İstikrar tedbirleri alınmıştı ve buna göre Türk Lirası'nın yüzde 220 değer kaybetmesi gerekiyordu. Bu dönemden sonra 1 dolar yaklaşık 9 liradan satılmaya başladı.

 

1970'ler devalüasyonları

Süleyman Demirel başkanlığındaki hükümet ile birlikte TL yaklaşık yüzde 70 değer kaybına uğradı. 

İkinci bir devalüasyon 1979'da yüzde 30 ve yüzde 88 olmak üzere iki kez yapılmıştı.

1980 devalüasyonu

1980 yılında 24 Ocak kararları neticesinde TL için yüzde 33 devalüasyon öngörülmüştü. Bunu takiben 1980 yılında 1 dolar 90 liraya, 1981'de bir dolar 133 liraya ve 1982'de bir dolar 191 liraya satılmaya başlandı.

Döviz kurlarındaki aşırı oynaklık, piyasada krizlere neden oldu. Düşük faizle verilen krediler karşılığında yeniden mevduat verilemiyordu çünkü faizler çok yüksekti, kimse almıyordu. Bunun üzerine pek çok banker batmaya başladı.

1994 devalüasyonu

Tansu Çiller tarafından alınan kararlar neticesinde Türk Lirası yüzde 38 değer kaybına uğratıldı. 

Develüasyon Nedir? - Resim : 3

Devalüasyon halkı nasıl etkiler?

Devalüasyonun halka olan ilk etkisi fakirleşmedir. Özellikle halkımız devalüasyon nedir diye sorduğunda ilk verilen cevap budur. Tabi ki devalüasyonun yararları da olabilir ama genellikle gelişmemiş ülkelerde devalüasyon yapılmaktadır.

1- Halk ciddi anlamda fakirleşmeye başlar.

2- Devalüasyon gerçekleşir gerçekleşmez, halkın dolar cinsinden maaşı düşer.

3- Yüzde 50'lik bir devalüasyon 1000 dolarlık maaşı anında 500 dolara düşürüverir.

4- İthal ürünleri alma kabiliyetimiz düşer.

5- Özellikle pahalı olan bir yerli ürünün ithal versiyonunu tercih ediyorsak, devalüasyon sonrası ithal ürünü de alamaz hale geliriz.

 

Türkiye'de en son devalüasyon ne zaman oldu?

Türkiye'de en son devalüasyon 1994 yılında Tansu Çiller hükümetinde gerçekleşti. 2001 ve sonrası dalgalı kur rejimine geçildiği için devalüasyon yapılmadı.

 

Devalüasyon tersi nedir?

Devalüasyonun tersi, revalüasyondur. Sabit kur rejimindeki ülkelerin merkez bankaları ve hükümetleri karar alarak yerel para biriminin değerini artırabilirler. Revalüasyon kararı genellikle çok ucuzlamış ve değer kaybetmiş ekonomilerde gerçekleşir. Üstelik ekonomik büyüme devlet nezdinde biriktiriliyorsa ( tahvil satın alarak) bu büyümenin halka pay edilmesi için revalüasyona gidilebilir ve para biriminin değeri artırılabilir.

Bazı gelişmekte olan ülkeler, ekonomik büyümelerini halka yansıtmamaktadırlar. Buna örnek olarak Çin ekonomisini verebiliriz. Çin ekonomisi ağırlıklı olarak iş gücüne dayalı bir ekonomidir, bu nedenle ürünlerin fiyat oluşumlarında işçi maaşları önemli bir yer kaplar. Düşük nitelikli ürün ihraç ettiklerinden dolayı, işçi maaşlarının artmasını istemezler. Büyüyen ekonomilerin para birimi değer kazanır fakat Çin gibi ekonomiler, yabancı para cinsinden tahvil alarak veya merkez bankasının rezervlerini artırarak ülke ekonomisinin zenginliğini biriktirirler. 

Çin, şuanda 3 trilyon 235 milyar dolar döviz rezervine sahiptir. Bu o kadar fazla bir dövizdir ki, Çin'deki herkese 2000 dolar yani yaklaşık 13 bin TL verebilecek kadar fazla bir dövizdir. Çin nüfusunun 1,5 milyar civarında olduğunu, yani Türkiye'den 20 kat fazla olduğunu unutmayalım. Eğer bu dövizi T.C vatandaşlarına dağıtacak olsalardı, kişi başına 40 bin dolar yani yaklaşık olarak 550 bin lira düşerdi.

 

Devalüasyon zararlı mı?

Devalüasyon sabit kur rejimindeki ülkeler için hem faydalı hem de zararlı olabilir. Özellikle beklenmeyen etkilere yol açabilir. Örneğin, ülkenin ihracat yapabilmesi için, ithalat yapması gerekiyorsa bu durumda devalüasyon zararlı olabilir.

 

Devalüasyon nasıl olur?

Devalüasyon, birden fazla şekilde olabilir. Genellikle merkez bankasının TL satarak döviz almasıyla gerçekleşir. Bu sayede piyasadaki TL arzı artıp, döviz arzı azalır ve TL değer kaybeder. Buna ek olarak, banknot basımı ile de devalüasyon gerçekleştirilebilir. 

 

Devalüasyon olursa banka kredileri ne olur?

Devalüasyon durumunda banka kredilerine hiçbir şey olmaz. Ne kadar ödemeniz gerekiyorsa o kadar ödersiniz fakat bu TL krediler için geçerlidir. Eğer döviz cinsinden krediniz varsa, bu durumda devalüasyon ile birlikte TL değer kaybettiği için, TL cinsinden borcunuz artar. 

Diyelim ki 100 bin dolar borcunuz var ve şuan 1 milyon 370 bin liraya tekabül ediyor.  Eğer sabit rejimde olsaydık ve devalüasyonla dolar kuru 15'e çekilseydi, bu durumda borcunuz 1 milyon 370 bin liradan, 1 milyon 500 bin liraya yükselirdi. Faiz hariç hesaplanmıştır. 

Etiketler
Yorumlar