Davranışsal İktisat nedir?
1930'lu yıllarda sorgulanmaya başlayan "homo-economicus" kavramını tartışmaya açan ve bu konuda yepyeni bir bakış açısı getiren kavram olan davranışsal iktisat insanların karar sürecinde etkilendikleri bir çok farklı değişken olduğunu ortaya koymaktadır.
İktisat biliminin bir alt disiplini olarak öne çıkan; Davranışsal İktisat bireylerin iktisadi
karar ve tercihlerinde zihinsel, duygusal ve psikolojik faktörlerin etkilerini
incelemektedir. İktisat bilimi esasen insan davranış ve tercihlerini inceler. İktisat
bilimi geleneksel olarak insanları Homo Economicus (özel çıkarlarını maksimize
eden rasyonel bireyler) olarak ele alır.
Geleneksel iktisat, İnsanların davranış, karar ve tercihlerinde ortaya çıkan sistematik hata ve yanılgıları açıklayan zihinsel sapmaları, zihinsel kısa yolları ve diğer psikolojik faktörleri bilimsel araştırmalarda genellikle ihmal etmiştir.
Davranışsal İktisat'ın tanımı ve konusu:
Davranışsal iktisadın kavramsal ve kuramsal bağlamda tanımı yapılırken literatürdeki neredeyse tüm çalışmalarda, ekonomideki “rasyonel insan” tanımı ile başlandığı görülmektedir. Bu bakımdan davranışsal iktisadın, geleneksel iktisat teorilerinden ayrıştığı noktalar üzerinden öncelikle bir tanımlama yapılmak istendiğinde; homo economicus kavramı ön plana çıkmaktadır.
İktisadi İnsan (homo economicus):
Geleneksel iktisattaki ana aktör iktisadi insan veya homo economicus olarak adlandırılan hayali bir karakterdir. Bu kişi, rasyonel, bencil ve faydasını en yüksek seviyeye çıkaran bir kişi olarak ele alınır. Oysa gerçek yaşamda tüm insanları bu kalıbın içine koymak doğru değildir. İnsanlar ne tamamen bencil ne de tamamen rasyoneldir; insanlar genellikle duygularının ekonomik kararlarını etkilemesine izin verirler. Davranışsal iktisatta, iktisadi kararlar, bu gerçek insanlar tarafından verilmektedir.
Davranışsal iktisat geleneksel iktisat teorilerinin varsayımlarından ve bulgularından sapmaların ölçülebilmesini sağlarken, insanların ekonomik davranışlarının daha sağlıklı bir şekilde analiz edilebilmesine de olanak sağlayabilmektedir. Davranışsal iktisadın en önemli amaçlarından biri, insanların hem bireysel hem de gruplar halinde (örneğin; örgütlerde) nasıl davranacaklarını anlayarak insan davranışı ve etkileşimleri hakkında daha derin bir anlayış kazanmaktır. Belirli bir kişinin değerli zamanını, gelirini veya varlıklarını kullanmayı nasıl seçtiğini gözlemleyerek, seçimleri yapan kişi hakkında daha çok bilgi elde edilebilir. Davranışsal iktisat yaklaşımları günümüz dünyasında politika önerileri ile politika uygulayıcılara da fayda sağlayan bir düzeye kadar ulaşmıştır.
Davranışsal iktisadın bu kadar popüler hale gelmesi ve bu alanda yapılan çalışmaların giderek derinleşmesi, iktisat disiplinin çok daha temel bir değişiminin sonucudur ve davranışsal iktisadın gerek konumu, gerek amacı ve iktisat bilimine yaptığı katkılara yönelik tartışmalar bir yana davranışsal iktisadın iktisat bilimine pek çok katkıda bulunduğunu kabul etmek geremektedir.