Belediyelerin özel gelir kaynakları
Günümüzde daha etkin rolleri görülen belediyelerin özel iştiraklerine gelin birlikte göz atalım.
Günümüzde benimsenmiş olan sosyal devlet anlayışı ve hızla artan nüfus, devletin ekonomik hayattaki rolünde önemli değişikliklere yol açmıştır. Özellikle artan nüfus ve hızlı kentleşme sebebiyle yerel hizmetlere yönelik taleplerde artış gözlemlenmektedir. Yerel hizmetlerin sağlanması bakımından belediyeler diğer yerel yönetimlere karşılaştırdığımızda daha aktif rol almaktadır. Bu hizmetlerin ve ihtiyaçların çeşitlenmesi yerel belediyelerin ekonomik yükünü artırmıştır. Bu ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla belediyelerin bulduğu çarelerden biri de “Belediye İktisadi Teşebbüslerinin” kurulmasıdır. Günümüz dünyasında birçok ülkede yerel yönetimlerin özel iştirakler kurma yöntemine başvurduğu görülmektedir.
Özellikle şirketlerle ortak olma yoluyla ya da şirket kurarak hizmet görme uygulaması Osmanlı döneminde başladığı ve günümüze kadar devam ettiği görülmektedir. Örneğin, yabancı ortakların hisselerinin de bulunduğu birçok şirket;
İstanbul Havagazı ve Elektrik ve Teşebbüsat-ı Sınaiye 1925, İzmir Civarı Telefon 1926, Ankara Elektrik 1928, Ankara Havagazı 1928, Adana Elektrik TAŞ-1929, oldukça erken tarihlerde kurulmuştur.
Belediye hizmetlerinin özelleştirilmesinin, şirketleşmenin bir yöntem olarak görülmesiyle birlikte 1980’li yıllarda belediyelere bağlı olan özel iştiraklerin sayısında önemli bir artış görülmüştür.
Belediye İktisadi Teşebbüslerinin ülkemizdeki kuruluş nedenleri:
Yerel yönetimlerin özel iştirakleri kurma sebepleri olarak öne çıkan durumlardan bazıları; Kamusal denetimin ağır, yavaş ve farklı standartlara göre işleyen mekanizmasının dışında özel hukuka tabi şirketlerin denetimi alanına geçme isteği, bürokrasiyi ve yasal sınırlamaları asgariye indirmek, yeni gelir kaynağı yaratmak, personel istihdamını serbestçe gerçekleştirebilmek, halkın yerel temel ve ortak ihtiyaçlarını daha ucuz ve kaliteli bir şekilde üretmek, beldenin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmak amacıyla öncülük
etmek olarak gözlemlenmektedir.
Sosyal bir devletin halka ulaşabilmek, üretimi tabana yaymak, düşük kar marjı ile ucuz ve erişilebilir bir zincir yaratmak gibi bir çok etkenlerle Belediye İktisadi Teşebbüsleri öne çıkmaktadır. Kooperatifçilikten sonra tabana yayılan bir uygulama olarak da değerlendirilebilir.
Yerel işletmeler kooperatif olmasalar bile özünde kar amacı gütse de kooperatif gibi hareket edebilmektedirler. Belediyelerin kanunda yazan görevlerinden ayrı olarak sosyal açıdan birden çok uygulamaya ile dikkat çekmekte ise de Belediye İktisadi Teşebbüsleri özünde belediyelerin hizmet alanlarında kurmuş oldukları şirketleri tanımlamaktadır. Bu kanuna göre belediyeler, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 70. maddesi çerçevesinde; Büyükşehir Belediyeleri ise 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 26. maddesine göre ve ilgili maddelerde belirtilen şartlar muhaceresinde şirket kurabilirler.
Belediye iktisadi teşekkülleri yani belediye şirketlerinin Türk Ticaret Kanunu'na tabi kuruluşlarına yani kısaca BİT'lere özel hukuk hükümleri uygulanmakta olup, bu şirketler faaliyetlerini de Türk Ticaret Kanunu'na tabi olarak yerine getirmektedirler. BİT'ler özel hukuk tüzel kişileri olup, bağımsız bütçeleri bulunmaktadır.