Ülkemizde gıda endüstrisi

Gıda Endüstrisi:

Gıda sektörü, tarımsal üretim, dengeli beslenme, katma değer, istihdam ve ihracat gibi konular bakımından önem arz eden bir yapılanmadır. Ülkemizde 30 bini aşan işletme sayısı ile çoğunlukla küçük ve orta ölçekli işletme yapısında olduğu görülen gıda endüstrisi işletmeleri ortalama olarak azami kapasitelerinin yüzde 65-75'ini kullandıkları görülmektedir. Türkiye gıda endüstrisi alanında Avrupa Birliği ile uyum sürecinde gıda kanunları başta olmak üzere yasal önemler alarak, bu alanda potansiyelini değerlendirmeyi ve rekabette Avrupa Birliği kadar güçlü olmak amaçlanmaktadır. Sektörün Avrupa Birliği ile rekabette üstünlüğe ulaşması, Avrupa standartlarında üretim, ambalajlama, depolama, dağıtım ve kalite kontrolü yapılmasından geçmektedir. Ancak işletmelerde ar-ge faaliyetlerinin gereğinden azlığı, ürün ve kalite geliştirme, pazarlama ve verimlilikten kaynaklanan sorunların devamı güçlülüğü engellemekte ve önemli yapısal çalışmaların öncelikli yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Türkiye'de gıda sanayinin ekonomik hacmi:

21. yüzyılda Türkiye'de özel iştiraklerin etkin olduğu gıda endüstrisi hammadde, enerji ve altyapı, kapasite, pazarlama ve organizasyon alanlarında yaşanmakta olan sıkıntılara karşın, ekonomimizdeki önemini korumaktadır ve Avrupa Birliği ile uyumu sağlayabilecek, bazı konularda ve alt başlıklarda avantajlı sayılabilecek potansiyele sahiptir. Ekonomide sektörler içerisine gıda sanayi, imalata sanayi alt dalları içinde tüketim malları grubunda yer almaktadır. Sanayideki işletmelerin çoğu küçük ve orta ölçeklidir ve özel sektör kuruluşları ağırlıklıdır. Türkiye'de gıda sanayinin büyük bir bölümünü un ve unlu mamuller, süt ve et ile meyve-sebze işleme sanayi oluşturmaktadır. İşletme sayılarının fazla olduğu et ve süt işleme, un, zeytinyağı ve bitkisel yağlar gibi sektörlerde kapasite kullanımının yüzde 50'nin altında olması genel ortalamayı düşürmektedir.

1.  Ülkemizde gıda endüstrisinde artan üretim miktarı, talep ve ithalatın gerisinde kalmıştır. Gıda endüstrisi; kuruluş tarihinden itibaren önemli bir takım yapısal değişiklikler yaşamıştır ve bu süreç hala devam etmektedir. Sözleşmeli tarıma olan yönelme, kalite unsuru sistemlerinin yaygınlaşması, teknolojinin yenilenmesi, ürün çeşitliliğinin artması, firma evlilikleri ve yeni pazarlama tekniklerinin yaygınlaşması bu gelişmelerin bazılarıdır. Ancak bu gelişmelerin rekabet gücümüze yeterli oranda yansımamaktadır. Sektörel rekabet gücünün artırılması, yapısal değişimlerin hızlanmasına bağlıdır. Gıda sanayiinde, rekabette üstünlüğü yaratmanın önemli koşulu, tüketici gereksinim ve beklentilerini belirleyerek, bu gereksinim ve beklentilere uygun mal ve hizmeti, düşük maliyetle, kaliteli ve hızlı bir biçimde pazara sunmaktır