Türkiye'de otomotiv sektörünün gelişimi ve ekonomimize katkısı

Otomotiv sektörüne ve sektörün ülkemizin ekonomisi üzerindeki rolü hakkında kısa bir inceleme.

Dünya'da otomotiv sektörü:

Otomotiv sanayii, tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotifi olarak kabul edilmektedir. Bunun nedeni otomotiv endüstrisinin diğer sanayi kolları ve ekonominin diğer unsurlarıyla yakından ilişkili olmasıdır. Otomotiv sanayi; demir-çelik, petro-kimya ve lastik gibi temel endüstri dallarında baş alıcı konumunda bulunmaktadır. Ayrıca, turizm, inşaat, tarım ve ulaştırma gibi çeşitli hizmet ve üretim sektörlerinin ihtiyaç duydukları motorlu araçların tamamı otomotiv sektörü tarafından sağlanmaktadır. Tahmin edilebileceği gibi bu kadar hacmi büyük olan bir endüstride meydana gelen değişmeler ekonomiyi önemli derecede etkilemektedir. Birçok sektörün sürükleyicisi olan bu sektörde, son yıllarda artan rekabet, değişen pazar ve küreselleşme nedeniyle gerçekleşen şirketler arası birleşmeler ve satın almalar sonucunda üretici firmaların sayısının giderek azaldığı gözlemlenmektedir. Günümüzde 20 civarında öncü firma, dünya otomotiv sanayinin ve pazarının % 90’ından fazlasına hakim konumda bulunmaktadır.

         

Türkiye'de Otomotiv Sektörü tarihi:

Türkiye’de otomotiv sektörü; yarattığı katma değer, istihdama katkısı, vergi gelirleri ve birçok sektörde talep yaratıcı durumu ile ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır. Ayrıca sektör, gelişmiş teknolojilerin ülkemize transferinde de önemli rol oynamaktadır.

Türkiye’de otomotiv sektörü üretime 1950’lerin ortalarında başlanmıştır. 1950’li yıllarda bazı prototip araçların üretilmesinin ardından ilk montaj hattı 1954’te silahlı kuvvetlere jip ve kamyonet üretimi yapmak üzere kurulmuştur, 1955’te kamyon ve 1963’te otobüs montajlarına başlanmış ve ardından 1963'ü takip eden üç yıl içirsinde de binek otomobil üreten montaj fabrikaları (Tofaş-Fiat, Oyak-Renault, Otosan-Ford) imalata geçmiştir. 1966’da ise otomotiv sanayi kendi modellerinin montajına başlamış ve Türk Otomotiv Tarihi'nin belki de en önemli ürünü olan Anadol üretilmiştir. İki büyük otomobil üreticisi Tofaş ve Oyak-Renault, İtalyan ve Fransız lisanslarıyla 1971’de imalat hatlarını kurmuşlardır.

  

Otomotiv sektörünün ülkemizin ekonomisine katkısı:

Otomotiv sektörü kendi bünyesinin haricinde, hammadde ve yan sanayi ile nihai ürünlerin tüketicilere ulaştırılmasını sağlayan pazarlama, bayii, servis, akaryakıt, finans ve sigorta sektörleriyle de yakından ilişkilidir. Bütün bunların yanı sıra savunma sanayiimizin gelişmesinde de büyük rol oynayan bir endüstri alanı niteliğindedir.

Ülkemizde otomotiv sanayii, nüfusumuzun sahip olduğu yüksek nitelikli iş gücü sayesinde Ar-Ge çalışmalarını önemli ölçüde arttırmış durumdadır. Özellikle son dönemlerde uluslararası sektör mevzuatlarına uyum konusunda büyük başarı elde edilmiştir. Tasarım, projelendirme ve ürün geliştirme gibi konularda ek iş dalları doğuran otomotiv sektörü ülkemizin ekonomisine çeşitli küçük sanayii kuruluşlarını katmaktadır.

Otomotiv sektörü kayıt altına alınan, üretim ve ticari faaliyeti nedeniyle güvenilir ve kesin bir vergi kaynağı niteliğindedir. Ancak, istikrarsız iç pazar koşulları, aşırı ithalat, aşırı kapasite, firma sayısının çokluğundan doğan sorunlar, özellikle yan sanayinin desteklenmesi için gereken finansman araçlarının yetersizliği, karmaşık yapısı ile yüksek satış vergisi sistemi, ulusal strateji eksikliği, otomotiv sanayiinin gelişmesi ve ülke ekonomisine daha çok katkıda bulunmasının önündeki somut engeller olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların dışında, yaşanan ekonomik krizlerin yarattığı sıkıntılar, ekonomimiz için itici bir güç olan otomotiv endüstrimizi olumsuz yönde etkilemiş ve sektörün gelişimini ihracata yönelik sanayi stratejileri çerçevesinde sürdürmesine neden olmuştur.

GENIL Güneş Enerjisi Projesinde Gelişme Duyurdu