Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 3,8 puan düştü

TCMB: Ekim ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 3,8 puan azalarak 109,6 oldu.

Ekim ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 3,8 puan azalarak 109,6 oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, sabit sermaye yatırım harcaması ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına yönelik değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki üretim hacmi, genel gidişat, mevcut mamul mal stoku, gelecek üç aydaki toplam istihdam, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı ve mevcut toplam sipariş miktarına yönelik değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi bir önceki aya göre 2,0 puan düşerek 111,3 seviyesinde gerçekleşti.

TCMB açıklamasının detayları şu şekilde:

"Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler ile mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre güçlendiği görülmektedir.

Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında bir önceki ayda artış bekleyenler lehine olan seyrin zayıfladığı görülmektedir. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin zayıfladığı, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlenmektedir.

Ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler ve gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin güçlendiği görülmektedir. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin  artış yönlü beklentilerin de güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki  aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 1,6 puan artarak yüzde 27,7 seviyesinde gerçekleşmiştir.

2021 yılı Ekim ayında, ankete katılan işyerlerinin yüzde 49,2‘si üretimlerini kısıtlayan faktör bulunmadığını belirtirken, yüzde 14,7‘si talep yetersizliğinin üretimlerini kısıtlayan en önemli faktör  olduğunu belirtmiş, onu sırasıyla hammadde-ekipman yetersizliği, işgücü yetersizliği, mali imkansızlıklar ve diğer faktörler izlemiştir.

Son üç aydaki rekabet gücüne ilişkin gelişmeler değerlendirildiğinde, yurt içi piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin olarak bir önceki dönemde artış bildirenler lehine olan seyrin güçlenerek devam ettiği gözlenmektedir. Avrupa Birliği içindeki ve dışındaki yurt dışı piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin artış yönlü değerlendirmelerin de güçlenerek devam ettiği görülmektedir.

İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 9,6‘ya, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 72,5‘e gerilerken, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 17,9‘a yükselmiştir."

GENIL Güneş Enerjisi Projesinde Gelişme Duyurdu