Maden sektörü ihracatı yüzde 25 artış gösterdi

Maden sektörü ilk iki ayda 768 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Maden sektörü ihracatı yılın ilk iki ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 768 milyon 745 bin dolar olarak hesaplandı. Metalik madenler ihracatında ise yüzde 64’lük artış kaydedildi. TİM Sektörler Konseyi Üyesi ve Temmer Marble Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya sektör rakamlarını detaylandırdı.

Üretim, istihdam ve ihracat odaklı çalışan maden sektörü Türkiye’nin toplam ihracatına verdiği katkıyı aralıksız sürdürüyor. Sektör ihracatı yılın ilk iki ayında yüzde 25 artışla 768 milyon 745 bin dolar olarak hesaplandı. Aylık bazda ise yüzde 47 artışla 415  milyon 562 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Doğal taş sektörü ihracatı yılın ilk iki ayında bir yıl öncesine göre yüzde 7,4 artışla 278 milyon 941 bin dolar olarak hesaplanırken, metalik madenlerde yüzde 64 gibi ciddi bir artış kaydedildi ve 271 milyon 794 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Endüstriyel mineraller ihracatı ise yüzde 10 artışla 155 milyon 249 bin dolar olarak hesaplandı.

“Virüs, ana ihracat pazarlarımıza bizden daha önce bulaştı”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi ve Temmer Marble Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, sektörün ilk iki aylık ihracat performansını şu cümlelerle değerlendirdi:

“Genel ihracat bu dönemde her ne kadar artıda gözükse de, bu döneme ait verileri bir yıl öncesi ile karşılaştırmak çok rasyonel değil. Nedeni ise, dünyanın dengelerini alt üst eden Kovid-19 salgınının ana ihracat pazarımız olan Çin’de geçtiğimiz yıl Avrupa’dan ve Türkiye’den yaklaşık üç ay önce belirmesi. Diğer yandan metalik madenlerde gerek birim fiyatların hızlı artışı gerekse hızlı talep ve stok dengesinin ters orantılı oluşması sebebiyle ciddi bir artış kaydedildi.

Sektörümüz, ana ihracat pazarlarından olan Çin’e yılın ilk iki ayında, bir önceki yıla göre yüzde 43 artışla 230 milyon 820 bin dolar ihracat gerçekleştirdi. Bir diğer ana ihracat pazarımız olan ABD’ye ihracatta ise yüzde 36 oranında artış kaydedildi ve 74 milyon 630 bin dolar ihracat yapıldı. Yine aynı dönemde Suudi Arabistan’a ihracatımızda ise yüzde -99’luk gerileme kaydedildi. İhracat pazarlarımıza ilişkin pozitif anlamda beklentilerimiz var ancak bu noktada Çin’i ayrı tutmak gerektiği kanaatindeyim. Burada halihazırda belirgin olmayan göstergeler ancak nisan itibariyle netleşmeye başlayacak. İhracat performansımızın dünya ve Türkiye gündeminin normal bir akışta seyretmesi halinde yıl sonunda pozitif yönlü kapanacağını öngörüyorum.''