Kuveyt 2035 Vizyonu, Petrol ve Ekonomi

Ulusal gelirlerinin büyük bir bölümünü petrolden karşılayan Kuveyt 2035 Vizyonu ile birlikte ülke ekonomisini petrol bağımlılığından kurtarmayı amaçlamaktadır.

KUVEYT 2035 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

Petrol ülkenin gelirlerinin %80’ini ve ihracatın %95’ini oluşturarak ekonominin temel yapıtaşını oluşturmaktadır. Kuveyt’in 2035 hedeflerini ele alırken öne çıkan bir kavram ise rantçı devlet veya rantiye devlet kavramıdır. Bu kapsamda karşımıza sıkça çıkan rantçı devlet teorisi ülkenin gelirlerinin büyük bir bölümünü doğal kaynakların ihracatından karşılayan ülkeler için kullanılmaktadır. Kuveyt de petrol ihracatının ülke gelirlerinde büyük bir bölümünü oluşturması sebebiyle rantçı devlet olarak tanımlanabilir. Sadece belirli bir doğal kaynağın ihracatı ile ekonominin ayakta tutulması belirli bir dönem için geçerli olabilirken uzun vadede ülke ekonomisinin yapılanması ve çeşitlenmesi kapsamında uygun bir anlayış olarak görülmemelidir. Kuveyt’te de petrol üzerine kurulu olan ekonomi ülkeyi yüksek gelirli toplumlar statüsüne sokmuştur. Nüfusun az olmasının da kişi başına düşen geliri artıran bir özellik olması ülkedeki refahı artıran önemli bir etken olarak görülmektedir. Petrol ve doğalgaz rezervlerinin işlenmesi ile elde edilen gelir Kuveyt’in Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nı yüksek seviyelere getirirken yaşanılan ekonomik durgunluklar GSYH’yi alışılagelmişten daha düşük seviyelere doğru sürüklemektedir. Özellikle 2008 krizi gibi süreçlerde krizin reel piyasaya yansıması ile birlikte enerji bağımlılığı azalmış ve bu da Kuveyt’in enerji ihracatından elde ettiği gelirlerde büyük bir kayba neden olmuştur. Kuveyt’te öne çıkan bir diğer unsur ise işgücünün dağılımında belirmektedir. Çalışan nüfusun büyük bir bölümünün kamu sektöründe yer alması özel sektörün geri planda kalmasına neden olmuştur. Hizmet sektörünün bu seviyede istihdam olanağına sahip olması devletin belirlediği politikalardan kaynaklanmaktadır. Genel işsizlik oranına karşılık genç işsizliğin daha yüksek sevilerde bulunması da Kuveyt’te ekonomik dinamiklerin tekrar gözden geçirilmesine neden olmuştur. Kuveyt’te ekonominin petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarına bağımlı olması ülkenin dışa açık bir hale gelmesine neden olmuştur. Dışa açık ekonomide enerji piyasasında yaşanacak olumsuz yönde değişimler ülke ekonomisinin daha kırılgan hale gelmesine olanak sağlamaktadır. Bu kapsamda Kuveyt tek bir kalem üzerinden ekonomiyi yürütmeye çalışarak büyük bir risk almakta ve geleceğe yönelik düzenleme ihtiyacına başvurmak zorundadır. Kuveyt büyük ölçüde petrole dayalı olan ekonomisini çeşitlendirmek ve özel sektörün ekonomideki payını artırmak için Vizyon 2035 programını uygulamaya koymuştur. Vizyon 2035 ile petrole bağımlı olan ekonomiden bilgi ekonomisine dönüş amaçlanmıştır ve bu sayede de petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi ülkenin gelir seviyesini olumsuz yönde etkileyecek olaylara önlem alınmak istenmiştir. Kamu sektörünün ön planda olduğu Kuveyt’te 2035 Vizyonu ile özel sektörün etkinliğinin arttığı bir ekonomik yapılanma öngörülmektedir. Bu süreçte Kuveyt bilgi ekonomisi temelli yaşanılacak değişimde ulusal eğitim sistemini de ele almış ve bu kapsamda düzenlemelerin yapılmasını amaçlamıştır.

2035 Vizyonu kapsamında Kuveyt yabancı yatırımcıları da ülkeye çekmeye çalışmıştır. Bu süreci hızlandırmak adına yeni bir düzenleme ile yabancıların ülkelerindeki yatırımlarda sadece azınlık hissesine sahip olması gerekliliğini ortadan kaldırmıştır. Burada görüldüğü üzere koruyucu ve müdahaleci bir role bürünmüş Kuveyt o güne dek yabancı sermayenin ülkeye uğramasına bir anlamda engel düzenlemelere sahip olmuştur. Buna ek olarak oligopol piyasanın bulunduğu Kuveyt’te yeni yatırımlara yeltenmek başlı başına büyük bir risk taşımaktadır. Oligopol piyasada söz hakkı olan ve piyasada önemli bir yer edinmiş oluşumların Kuveyt ekonomisinde reform niteliği taşıyan Vizyon 2035 kapsamındaki değişimlere karşı çıkması kaçınılmaz olacaktır. Bu bağlamda devletin piyasaya farklı oluşumların girmesine olanak sağlayacak hukuki ve toplumsal ortamı hazırlaması gerekmektedir.

Kuveyt 2035 Vizyonu, Petrol ve Ekonomi

Kuveyt’in ekonomik alanda öngördüğü değişim, ekonominin çeşitlenmesine olanak sağlamaktır. Fakat Kuveyt’te var olan düzen yeni yatırımların girmesini engelleyecek şekildedir. Bu kapsamda Kuveyt öncelikle hukuki düzenlemelere ve eğitim alanında değişime ihtiyaç duymaktadır. Kuveyt’in uyguladığı kota sistemi de hayalet işçi denilen kavramın ortaya çıkmasına neden olmuş ve değişime karşılık sistemin hala direndiği ortaya çıkmıştır. Burada öne çıkan nokta ise ekonomide yaşanılan değişimin sadece hukuk yolu ile olmayacağıdır. Hukuktan ve düzenlemelerden kaçınarak çözüm arayanlara karşılık toplumsal düzlemde anlayışın değiştirilmesi gerekmektedir. Vizyon 2035 ile yaşanılacak değişim önce halk tarafından benimsenmelidir. Halkın bunu benimsemesi içinde halkın çıkarlarının göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Devlet sübvansiyonlara başvursa da halk rantını sağladığı ekonomik düzlemden vazgeçme konusunda kararsız kalmıştır. Bu gibi sorunlara karşılık eğitimde farkındalığın ve değişimin yaşanması ve yükseköğretim gibi eğitim seviyelerinde öngörülen değişime ayak uyduracak şekilde düzenlenme yapılması beklenilen değişimin yaşanmasında kolaylık sağlayabilir. Oligopol piyasaya sahip olan Kuveyt tek bir kalem girdisi üzerinden ekonomi anlayışına sahip olduğu için yeni sektörlerde yaşanılacak değişimlere kapalı olduğu düşünülebilir. Halihazırda kişi başına düşen gelir seviyesinin yüksek olması insanların değişime ihtiyacın gerekli olmadığı düşüncesini ortaya çıkarabilir. Kuveyt’te karşılaşılacak engellerin aşılması yönünde eğitime önem vermiş ve eğitimde yaşanılacak değişimin toplumu hazır hale getireceğini düşünmüştür. Vizyon 2035 uygulama itibariyle uzun vadeli bir değişim olduğu için eğitim alanında yaşanılacak farkındalık beklenilen etkiyi doğal olarak yaratabilir. Düşünce yapısının değişmesi kısa sürede yaşanamayacağı için uzun vadede istenilen değişim ortaya çıkabilir. Lakin bu kapsamda verilen eğitimlerin dijitalleşme üzerine kurulu olması Kuveyt için bir artı etken oluşturabilir. Petrole olan bağımlılığın azalması ihtimalinin yanında küresel anlamda dijitalleşmenin hız kazanması Kuveyt’in hem ekonomik anlamda çeşitliliği yakalamasına olanak sağlayacak hem de küresel ekonomik rekabette Kuveyt’i bir adım öne taşıyacaktır. Makale genel olarak değerlendirildiğinde Kuveyt’in ekonomik yapısı tam olarak ortaya koyulmuştur. Kuveyt ‘in bölgede farklılığı yakalayabilmesi adına bölgedeki diğer ülkelerden farklı üretim anlayışına sahip olması gerekmektedir. Oligopol piyasanın kırılması her ne kadar zor olsa da Kuveyt eğitime önem vererek burada doğru bir hamle yapmıştır. Fakat yeni düzende farklı tekellerin oluşmasını engellemek bu kapsamda devletin üzerinde durması gereken önemli bir durumdur.

Ekonomik Politika Arayışı

Petrol ile birlikte tekel üretim güçlerine kültürel olarak alışan Kuveyt, eğitimle birlikte bunu aşmak istese de yeni ekonomik çeşitliliği amaçladığı düzende de yeniden oligopol piyasanın oluşmasına engel olmalıdır. Bu kapsamda ekonomiyi sadece enerji ihracatına dayanarak sürdürmenin doğru olmayacağı politika yapıcılar tarafından gündeme getirilmiş ve değişimin zorunluluğu ortaya koyulmuştur. Kamu sektöründe de büyük bir istihdam yükününü bulunması özel sektörün canlanması gerektiği ihtiyacını gözler önüne sermiştir. O güne dek yabancı sermayenin ve yatırımların ülkeye uğramaması dikkatleri çekmiş ve Kuveyt yabancı yatırımcıların ülkeye girmesi için çeşitli hukuki düzenlemelere başvurmuştur. Her ne kadar hukuki olarak değişimin önü açılmaya çalışılsa da toplum olarak rant anlayışından vazgeçilmesinin anlaşılması kolay olmayacaktır. Bu anlayışın değişmesi için de eğitime önem veren Kuveyt uzun vade de ekonomik sistemin ve eğitim anlayışının düzelmesi için eğitim alanında reform niteliğinde düzenlemelere gitmiştir. Bu kapsamda Kuveyt’in sorunu doğru tespit ettiği ve çözüm için de gerekli olan hukuki ve toplumsal yapıyı hazırlamaya çalıştığı görülmektedir. Lakin bu kapsamda az önce de değinildiği üzere dijitalleşme kavramına önem verilmesi gerekmektedir. Yapılan doğru hamleler uzun vadede Kuveyt’i enerji ihracatı üzerine kurulan ekonomik anlayıştan kurtararak çeşitlendirilmiş bir ekonomik sisteme kavuşturacaktır. Özel sektöre verilen ağırlık istihdam kapsamında da değişiklik yaratarak devletin eskisine nazaran daha pasif kalmasına olanak sağlayarak devletin üzerindeki yükün hafiflemesini sağlayacaktır. Bu bağlamda müdahaleci devlet anlayışından düzenleyici devlet anlayışına doğru da bir değişimin yaşandığı söylenebilir. Kuveyt’in Vizyon 2035 kapsamında yaptığı hamleler şu anda yeterli görünmekte ve değişim için gerekli hukuki ve toplumsal düzen hazırlanmaya çalışılmaktadır.

GENIL Güneş Enerjisi Projesinde Gelişme Duyurdu