Küresel Enerji Krizi ve Türkiye'ye olası etkileri
Dünya Enerji Krizi ve Pandemi sonrası enerji üreticisi ülkelerin tüketim miktarını karşılayamaması nedeniyle oluşan arz talep dengesizliği hızla artmakta
Her ne kadar COVID-19 pandemisi süresince enerji, ''sudan ucuz'' tabir edebileceğimiz bir seviyeye gerilemiş olsa da aşının bulunmasıyla eski normal düzen ve işleyişine dönmeye çalışan devletler tarafından yükselen enerji talebi sebebiyle enerjiye ulaşım fiyatları rekor üstüne rekor kırmakya başlamıştır. Pandemi süresince kapanan ve ya üretimini azaltan üretim tesisleri, limanlar ve fabrikaların yeniden faaliyetlerini hızlandırmasından doğan enerji talebi enerji üretiminin bu yüksek talebi karşılayamaması (öngörememesi) bu kış dünyamızda 1970'ten bu yana görülmemiş bir düzeyde enerji krizine neden olacak gibi görünüyor.
Avrupa ve Asya'da güncel gaz fiyatları tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşırken, petrol fiyatları da son 3 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Aynı zamanda Çin, Almanya ve Hindistan'daki enerji kıtlığı nedeniyle de kömürün fiyatı her geçen gün daha da yükselmektedir. Enerji talebindeki artışın büyük bir kısmını bu kış aşırı soğuk hava koşullarının etkisine girmesi beklenen Avrupa ve Kuzeydoğu Asya ülkeleri tarafından oluşturulacağı öngörülmektedir. Çin, yerel kömür ve gaz rezervlerini stoklarken aynı zamanda Rusya da Batı Avrupa'ya gaz tedarik etmek konusunda isteksiz davranmaktadır. Çin'de bazı bölgelerde fabrikalar yeterli enerji bulamadığı için üretime kısa aralar vermeye başladı. Dünyada enerji talebi hızla artarken arzdaki artış buna aynı hızda karşılık veremiyor.
Son dönemlerde özellikle Avrupa'da kullanımı sıklaşan sürdürülebilir enerji kaynaklarından oluşan yelpaze kuraklık ve iklim değişiklikleri nedeniyle eski verimini vermekten bir hayli uzaktır. Bu durum tüm dünya çapında sürdürülebilir enerji kaynaklarının yerine doğal gaz, petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarının yeniden yoğun olarak kullanılmaya başlanmasına neden olacağı öngörülebilir. Mevsimsel ve konjontürel olarak oluşan bu talep fazlalığı, arz-talep dengesizliğine yol açarak kömür fiyatlarının daha şimdiden 3 kata kadar yükselmesine sebep oldu.
Küresel enerji krizinin ülkemize etkileri:
Tüm dünyayı etkisi altına alan talep artışının arzın yetersiz olması nedeniyle meydana getirdiği fiyat yükselişlerinden çift para sistemini uygulaması ve yetersiz kalan kamu maliyesi yüzünden ülkemiz de etkilenmektedir. Son zamanlarda doğal gaz ve petrol ürünlerine gelen peş peşe zamlar da global enerji krizinin ülkemize de yansıdığının en somut kanıtıdır.
Her ne kadar dünyada doğal gaz tedariğinde sıkıntı yaşansa da, Türkiye'nin 2026 yılına kadar devam eden uzun dönemli doğal gaz alım anlaşmaları mevcut. Ancak Türkiye bu anlaşmalar sayesinde enerji konusunda eli güçlü olmasına rağmen fiyatlardaki dalgalanmalardan etkilenmeyeceği düşünülemez. Kış mevsimi gelmeden enerji fiyatlarına peş peşe yapılan zamlar Türkiye'nin enerji krizinden daha çok etkileneceğini gösteriyor.
Türkiye'nin petrole endeksli uzun dönemli sözleşmelerle boru hattından aldığı doğalgazın ortalama maliyeti ekimde yaklaşık 275 dolara yükseldi ancak spot LNG alımlarıyla bir metreküp için ortalama maliyet 500 doları aşacağı ve sübvansiyonlu fiyattan satış yapan BOTAŞ'ın yüksek zarar edeceği tahmin ediliyor.