Ekonomik büyüme nedir?

Neredeyse hepimizin gün içerisinde defalarca karşılaştığımız ''ekonomik büyüme'' kavramına gelin hep birlikte göz atalım.

Ekonomik büyüme kavramının tarihi:

Teknolojide yapılmakta olan inovasyonlar, sermaye birikimi ve nüfus artışı beraber karşılıklı bir şekilde etkileşim içinde kalarak ekonomik büyümeyi gerçekleştiren unsurlar olarak görülmektedir. 18. ve 19. yüzyıllarda klasik iktisatçılar teknolojik değişme ve sermaye birikiminin büyüme kavramının itici bir güç olduğuna inanılmaktaydı. Ancak klasik iktisatçılar insanların, ne kadar verimliliği arttırıcı teknoloji bulursa bulsunlar, ne kadar yeni sermaye yatırımlarına girişirlerse girişsinler, asgari geçinme düzeyinde hayatlarını idame ettireceklerine inanmaktaydılar

Uzun dönem açısından bakıldığında ulusal geliri yükselten asıl nedenin iktisadi büyüme olduğu görülür. Yani iktisadi büyüme, potansiyel gelirde faktör arzındaki (emek ve sermaye) veya faktör verimliliğindeki (birim faktör girdisi başına çıktı) değişmelerden kaynaklanan artıştır. Gerçek milli gelir üstünde asıl etkili olan toplam talepte veya yapısal işsizlikte görülen değişmelerden ziyade iktisadi büyümedir ve buruda belirleyici olan unsur ise arz olarak öne çıkmaktadır.

Ekonomik büyümenin sonuçları:

Büyüme esasen bakıldığı zaman rakamlara dayanmakta olan nicel bir olaydır. Rakamlara ifade edilmekte olan bir kavram olduğu için ekonomik büyüme aynı zamanda ölçülebilir bir kavramdır. İktisadi büyüme uzun dönemde görülmekte olan bir durumdur. Üretimi ve üretim olanaklarını kısa dönemde tam istihdam düzeyine ulaştırmak kaydıyla arttırmak çok ihtimal dahilinde değildir. Üretimdeki artış sadece uzun dönem süreci içinde sağlanabilmektedir. Bu durumdan dolayı büyümenin uzun dönemi en az bir yıl olarak kabul edilmektedir. Büyüme gerçek bir artıştır. Reel artış demek mevcut olana bir hacim bir sayı eklemek demektir. İktisadi büyüme nihai olarak ürün artışı olarak görülmektedir. Nihai ürün artışı ürünün katma değerlerini toplamaktır. Çünkü toplam ürün birkaç kere hesaplanmış olabilir.

Büyüme bütün bu etkilerinin yanında aynı zamanda dengesizlik ve istikrarsızlık kaynağıdır. Nüfus artışı kentlerin büyümesi yeni kaynakların kullanılması eski yerleşim yerlerinin yavaş bir şekilde düzenlenmesi yeni üretim yöntemlerinin uygulanması ve üretim artışı gibi faktörler önceden kurulmuş olan mevcut ekonomik düzeni bozucu etkilere sahip olabilmektedir. Ekonomik büyüme yeni bir üretici sınıfı doğurur. Nüfus artışı yalnızca tüketici değil üreticiler de yaratır. Böylece oluşan üreticiler sınıfı teknolojik gelişmeleri üretime çok daha iyi uygulayabilir, edindiği yeni beceriler sayesinde kaynakları daha rasyonel bir biçimde kullanabilir ve verim artışında önemli bir rol oynayabilir.

GENIL Güneş Enerjisi Projesinde Gelişme Duyurdu