Dolar ne olacak, yükselişin sonu nereye gidiyor?

Dolar ne kadar olacak? Tüm Türkiye'nin bir süredir cevabını beklediği soru olarak gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Dolarda yükselişin sonu nereye varacak!

Dolar Ne Olacak?

Dolar / TL grafiklerinden yola çıkılarak bakıldığı zaman doların değerinin teknik açıdan değerlendirilmesi neredeyse pek mümkün görünmüyor. Fakat destek ve direnç seviyelerine göre yorum yapmak elbette mümkün.

Dolar'ın ne olacağına gelirsek Dolar son 2 haftadır neredeyse her gün tarihi zirvesini yenilemeye devam ediyor. 6 liradan başladığı ralli dönemine 17.17 TL seviyesine kadar yükselen doların teknik olarak gidebileceği noktaların sınırı ne yazık ki belli değil ama sırasıyla 17.70 - 18.30 - 19.24 bölgesi için önü açık gibi duruyor. 

Dolar Neden Yükseliyor?

Nedeni ise çok basit şekilde anlatmak gerekirse Merkez Bankası ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güttüğü ekonomik politika. Düşük faiz yüksek istihdam sloganı ile yola çıkılmaya başlandığında doların seviyesi ortalama olarak 6 lira etrafında geziniyordu aynı zamanda haftalık politika faizi yüzde 19'du. Yine bu dönemde tüm dünya ve Türkiye'de başta enflasyon olmak üzere çip krizi, tedarik zincirinde yaşanan sorunların baş gösterdiği dönemde dünyanın en büyük ekonomileri bile mevcut para birimini korumak adına aldığı faiz kararları ve varlık azaltımı kararları ile ülke para biriminin değerini artırmanın önemini kavramış gibilerdi. 

Bu dönemin başlangıcında ise tüm dünyadan farklı olarak Türkiye ekonomik politikasını tam tersi yöne çevirdi politika faiz oranlarında her ay indirime gitti. Bununla birlikte hali hazırda zaten Türkiye piyasalarına güveni kırılmış olan yabancı yatırımcılar, fonlardaki ve borsadaki paralarını hızla çekmeye ve ülkeden adeta yangından mal kaçırır gibi gitmeye başladılar. 

Ülkedeki yatırım miktarındaki azalma doların yükselişinin ilk sebebidir. Daha sonrasında ise karşılıksız TL basımlarının artışı ile birlikte TL arzındaki müthiş artış doların değerini artırmasa bile TL'ye değer kaybettirdiği için bu durum Türkiye'ye enflasyon ve dolarizasyon olarak geri döndü. 

Üretim kalemine destek veriliyor gibi olsa bile evdeki hesap çarşıya ne yazık ki uymuyor. Örneğin üretici 10 liraya mal ettiği ürününü 15 liraya satarsa 5 lira yani yüzde 50 kar etmiş olur.  Fakat 15 lirayı cebine koyan üretici tekrar ham madde almak istediğinde dolar fiyatında yaşanan istikrarsızlık nedeniyle 10 liraya mal ettiği ürün bir anda 18 liraya mal ederse üretim performansında yaşanan etki herkese sirayet ediyor. 

Üretici ya ham maddeyi üretim devamlılığı için yerine koyamıyor ya da alım gücünde düşüş yaşayan tüketici malı almaya mecbur değilse almamaya yöneliyor. Hem alım gücünün düşüşü ile birlikte üretici elindeki malların sürekliliğini sağlayamıyor hem de eskisi kadar üretemiyor.

Bir diğer sebep fırsatçılar! Ürünlerin stoklanması ve adeta enflasyonu destekler nitelikte hareket etmesi tüketiciyi zora düşürmeye devam ediyor. Bununla mücadele edilse bile tamamen önüne geçmek neredeyse imkansız halde gibi duruyor...

Bu gibi durumların devam etmesi durumunda doların düşmesi imkansız olduğu gibi yükselişini harlamaya devam edecektir. İktisadi gerçeklerle yola çıkılmadığı ve duygusallıkla ekonomi yönetmeye çalışmak tamamen riski artıracak ve ekonomik krizin tetiğini çekmeye neden olacaktır.

Dolar Neden Bu Kadar Yükseldi? 

2008 yılında 1.31 TL karşılığında 1 Dolar alabiliyorken şu an için 1 dolar kaç TL? sorusunun cevabı cuma günü kapanışını 16.41 TL! Basit bir hesapla neredeyse yüzde 800'den fazla değer kaybeden TL dünya üzerinde büyüklüğü açısından gelişen ülkeler arasında para birimi en çok değer kaybeden ülke sıralamasında en önde olmaya çok yaklaşmış durumda.

Bu hesaba göre 100 dolarlık bir banknot için 100 dolar kaç TL? sorusunun cevabı 1641 TL'ye denk geliyor!

İncelememize 2008 yılıyla başlayalım ve öncelikli sorumuz 2008 yılında dolar ne kadar? olarak  belirleyelim ve olaylara göre doların yükselişini sırayla inceleyelim. 

1- 2008'de Dolar

Takvim yaprakları 2008 yılını gösterdiğinde 1 doların karşılığı 1.13 ile 1-18 arasında dar bir bant içerisinde geçiyor doların alım gücüne etkisi neredeyse yok denecek kadar azdı. Yaklaşık 5 yıl kadar da bu bant içerisinde girmeye devam etti ve dolar 2 liranın altında kendisine yer bulmuş gibi gözüküyordu. Zaman zaman 1.70 bölgesini yoklasa bile faiz kararları ve politik tavırlar ile dolar baskılandı ta ki 2013 yılının sonuna gelene dek...

2- 2013 ve 2014'de Dolar Neden Yükseldi?

2013 yılının sonuna gelindiğinde yaşanan 17 - 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması, hemen ardından gelen MİT tırlarının yurt içi ve yurt dışı basınında haber bulmasıyla birlikte dolar 2 TL seviyesini aştı! Takvim yaprakları 2014 Ocak ayına geldiğinde ise Doların fiyatı 2.30 TL seviyesine kadar yükselmişti.

3 - 2015 ve 2016'da Dolar Neden Yükseldi?

2015'te gerçekleştirilen TBMM 25. Dönem Genel Seçimleri öncesinde siyasi açıdan yaşanan belirsizlik tüm dünya gündeminde yankı buldu ve yurt içinde siyasi dengesizlik hat safhaya ulaştı bu sebeple 2015 yılında dolar 3 TL seviyesini de aşmayı başardı 2016 yılının Temmuz ayına gelindiğinde ise ülke gündemi darmaduman olmuş borsa dip yapmış dolar ise 4 liranın kapısına kadar dayanmış oldu.

4 - 2017 ve 2018'de Dolar Neden Yükseldi?

2017 ve 2018 yıllarına gelindiğinde dolar 3 - 4 TL aralığında gezinirken yavaş yavaş düşen TL'nin değeri Anayasa değişikliği ile birlikte hız kazanmaya devam ediyor ve Nisan 2017'de gerçekleşen Anayasanın 18 maddesinin değişikliği ile birlikte Türkiye parlementer sistemden ayrılarak Haziran ayında Cumhurbaşkanı seçimlerinden 40 gün sonrasına gelindiğinde yabancı yatırımcının güven ortamı artık iyiden iyiye bozulmaya başlamış ve bunun neticesinde dolar en rahatsız edici eşiklerin ilki olan 5 TL kapısına dayanmaya başlamıştı.

Aynı dönemde yaşanan uluslararası siyasi gerilim doların son 10 yıldaki en sert yükselişine aynı zamanda TL'nin en sert düşüşüne sahne oldu. Rahip Brunson! Casusluk yaptığı iddiaları ile birlikte 9 Aralık 2016'da tutuklanan ve ev hapsi cezasına çarptırılan Rahip Brunson'un ABD'ye iade edilmemesi durumunda Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulayacağını açıklamasından sonra dolar bir anda 7 TL seviyelerine kadar yükseldi. 

Ekim 2018'de her ne kadar Rahip Brunson ülkesine yollansa bile Dolar / TL en fazla 5 lira bölgesine kadar gerileyebildi.

5 - 2019'da Dolar Neden Yükseldi?

31 Mart 2019'da gerçekleştirilen yerel seçimlerle birlikte Ankara, İstanbul ve İzmir Belediyelerinin el değiştirmesi ülke içinde siyasi sıkıntılara neden olmaya başladı. Seçimlere şaibe karıştırıldı iddiası Türkiye'ye olan güveni bir kez daha kırarken İstanbul seçimlerinin tekrarlanması kararı sonrası Dolar 6.1 TL'ye kadar yükseldi. Seçim sonuçları ilki ile aynı olup tasdik edilmesinden sonra Dolar 5.5 seviyesine kadar gerilese bile çokta bir önem göstergesi değildi. Çünkü o dönemde psikolojik sınır 5 TL idi. 

6 - 2020'de Dolar Neden Yükseldi?

Kovid-19 virüsü tüm dünyayı etkisi altına almış ve tüm dünya ekonomileri ciddi sarsıntılar yaşamaya başlamıştı. Fakat TL diğer ülkelerin para birimlerinden daha fazla değer kaybediyor adeta bir yıkım yaşamaya başlıyordu. Bu dönemde turizm gelirleriyle çok ciddi döviz girdisi sağlayan ülke için tüm ülkelerin kendisini kapatmasıyla birlikte tamamen ortadan kalkmış ve ciddi bir döviz girdisinin kaybedildiği yetmezmiş gibi TL'yi desteklemek için Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerini kullanma stratejisinin yarattığı kaygılar önemli rol oynuyor.

Ocakta 73 milyar 463 milyon dolar olan döviz rezervi ağustosa kadar yüzde 47,2 oranında erimiş durumda. Temmuza göre ise yüzde 14,1 azalarak 38,8 milyar dolara indi. Kimi analist bu durumun yabancı yatırımcının mevcut azalmayı durdurmak için ne gibi bir hareket sağlanacağı veya tekrar döviz rezervi artırılması için hangi yollar izleneceğini bilinmemesi yabancı yatırımcının 2008'den bu yana 3. kez güvensizlik kırılımını yaşadığını dile getiriyor.

7 - 2021'de Dolar Neden Yükseldi?

Yıl başından bu yana 660,5 milyar TL seviyesinde tutulmayı başardığımız Hazine’nin döviz cinsi borç stoku, ağustos sonunda 986,1 milyar TL’ye yükseldi. Artış oranı yüzde 49,3 oldu. Toplam borç içinde döviz cinsi borçların payı, yıl başında yüzde 49,7 iken, ağustosta yüzde 54,5’e ulaştı. Bu oran, 2017 sonunda 38,9 idi. Borçluluk artışındaki döviz rolü TL'de değer kaybının önüne geçmesine engel oluyor.

Ayrıca 2021 yılı içerisinde ekonomik politika defalarca kez el değiştirmiş önce faiz yüzde 19'a kadar çıkartılmış döviz baskılanıp 6.70 bölgesine kadar geri çektirilmişti. Daha sonrasına gerçekleşen ve sürekli tekrar eden Merkez Bankası başkanı değişiklikleri aynı zamanda Ekonomi Bakanlığının koltuğunun sürekli değiştirmesi her gelenin ayrı bir strateji gütmesi yabancının güveninin en çok kırıldığı ve korku endeksinin Türkiye'de zirve yaptığı döneme denk geliyor. Tüm dünyanın aksine bir de faiz düşmanlığı açıklamalarının sürekli artış göstermesi üzerine dolar 2021 yılının sonlarına gelindiğinde 17.17 TL seviyesine kadar yükselmiş durumda.

Doların düşmesi için ne yapılmalı?

Öncelikli olarak tüm dünyada uyum sağlanmalı ve ekonomi iktisadı genel kurallarına geri dönülmeli... Örneğin İngiltere dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olmasına rağmen enflasyon ile mücadelenin ilk adımı olarak devamının gelebileceğini söyleyerek yüzde 0,25 faiz artırımına gitti... Ekonomik istikrarın sağlanacağı ve gelecekte yapılabilecek olası müdahaleler herkesin anlayacağı dilden tüm vatandaşlara ve İngiltere topraklarında yatırım yapan yatırımcıya anlatıldı. Benzer bir tavrın benimsenmesi bizim için doların düşeceğinin alameti olarak görülebilir.

1 - Yabancı yatırımcı ikna edilmeli

Örneğin 2001 krizinden nasıl çıkılmıştı? O dönem için IMF'de görev alan Kemal Derviş ülkeye dönmüş ve ekonomik kalkınma planları yapmıştı bunun neticesinde hızlıca aksiyon alındıktan sonra dönemin gerektirdiği şekilde kaynak yaratılmış daha sonrasında ise yerli ve yabancı yatırımcının Türkiye'ye olan güveni kazanıldıktan sonra bankalardaki likiditasyon sorunu ve yurttaşların tekrar yatırım yapmaya teşvik edilmişti. Üretici desteklenmiş, tüketiciye fiyat performans açısından maksimum verim sağlanmıştı. Günümüz şartları göz önüne alındığı taktirde gerekli revizeler ve aksiyonlar alınıp ülke içi ve yurt dışından yatırımcılar ikna edilmelidir!

2 - Faiz piyasa üzerinde ya da altında getiri sağlaması engellenmeli

Yüksek faiz kur dengesini sağlayabilmek için sadece ilk akla gelen basit bir araç olmakla birlikte yanlış ellerde kocaman bir silaha dönüşüyor. Örneğin gereğinden fazla uzun süreli faiz likidite sorunlarını meydana getirirken uzun süreli düşük faiz ise kredibiliteyi ve döviz kurlarının yükselmesine imkan tanıyor. Faiz dengesi oluşturulmalı ve piyasa beklentisi karşılanmalıdır.

3 - Yerli yatırımcının hakları korunmalı!

Başta borsa olmak üzere yerli yatırımcının en büyük ek gelir kapısı olarak gördüğü Borsa İstanbul, yüksek volatilitesi ve hassasiyeti nedeniyle küçük yatırımcıyı harap etmeye ve adeta kumar masasına dönen bu alanda bir istikrar sağlanmalıdır. Örneğin bir gün içerisinde yüzde 18'lik bir marj yükselirken de düşerken de bir çok yatırımcıyı etkiliyor. Türk borsası yabancı yatırımcının oyuncak malzemesi olmamalıdır.

4 - Ekonomik Kalkınma Planı yapılmalı

Ülkece ekonomik kriz ve buhran atlamak konusunda yeterince tecrübeliyiz desek yanlış olmaz. Önceki krizlerde çıkışın yolu genelde varlık satışı ve ekonomik kalkınma planlarının uygulamaya geçmesi vardı. Varlık satışından vazgeçip kalıcı ve istikrarlı bir ekonomik kalkınma planı dünya ve Türkiye ekonomisine göre planlanmalı.

 
GENIL Güneş Enerjisi Projesinde Gelişme Duyurdu