2008 Küresel Ekonomik Krizi ve ekonomimize etkileri
Başlangıçta ABD'de bir mortgage krizi olarak ortaya çıkan 2008 ekonomik krizi ardından bir çok finansal alanda etkisini göstermiş ve neredeyse tüm dünyaya yayılmıştır. Gelin 2008 Ekonomik Krizine ve ülkemiz üzerindeki etkilerine hep beraber kısaca göz atalım.
2008 Küresel Ekonomik krizi, 2007 yılının Ağustos ayında ABD'de emlak piyasalarında ortaya çıkmış ve ardından para ve sermaye piyasalarına da yayılmıştır. Krizin yayılmasıyla birlikte finansal yapıda bozulmalar ortaya çıkmıştır. 2008 Eylül ayına gelindiğinde bir çok büyük şirket finansal krizin etkileri nedeniyle iflasını açıklamaya başlamış ve bu durum krizi daha ileri bir noktaya götürmüştür. Bunalımın her geçen gün yayılması piyasalardan korkulmasına yol açmıştır. Bu dönemin ardından kriz, küresel bir hale dönüşmüş ve Türkiye de dahil olmak üzere bir çok ülkeyi etkisi altına almıştır.
Yukarıdaki dünya haritasında 2009 yılında kriz sonrası ülkelerin reel büyüme oranları verilmiştir.
2008 Ekonomik Krizi başlangıçta Amerika Birleşik Devletleri'nde morgage krizi olarak ortaya çıkmıştır ancak zaman içerisinde evrimleşerek likidite krizine dönüşmüştür. Krizin temel nedenlerinin altında, hem makroekonomik hem de mikroekonomik sıkıntılar bulunmaktaydı.
2008 Krizi'ni daha iyi anlayabilmek için öncelikle Amerika'da bulunan mortgage sistemine göz gezdirmekte fayda var:
Mortgage, ekonomik gelişimini tamamlamış olan ülkelerde yıllardır kullanımda olan bir gayrimenkul finansman sistemidir. Sistemin esas amacı düşük faizli krediler sağlayarak vatandaşları konut sahibi yapmaktır. Her ay düzenli bir şekilde belirlenen miktar ödenir ve anlaşılan vadenin sonunda konut tamamen kişiye ait olur. ABD’deki mortgage piyasası büyük hacimli bir piyasadır ve dünyanın en büyük piyasalarından birisi olarak göze çarpmaktadır. Kriz öncesindeki süreçte ABD çok büyük cari açıklar verirken, petrol ihraç eden ülkeler ile Asya ülkeleri ise cari fazla vermekteydi. Genel anlamda bir finansman dengesizliği hakim olduğundan ve ABD’deki cari açıkların yüksek olması sebebiyle ekonomik kriz kaçınılmaz olmuştur.
2008 Küresel Ekonomik Krizi'nin Türkiye'ye etkileri:
Küresel ekonomik krizin Türkiye’ye etkileri, finansal ve reel ekonomi üzerinde kendini göstermiştir.
Kriz yılları olan 2008-2009 arasında işsizlik oranları hızla yükselmiş, sanayi üretimi diğer ülkelerden daha sert bir düşüş trendine girmiş ve ülkemiz önemli bir reel gelir ve refah kaybına uğramıştır. Borsa İstanbul değer kaybetmiştir. Ekonominin eski düzenine geri dönebilmesi için yaklaşık olarak üç sene geçmesi gerekmiştir.
Krizin ardından ekonomideki sorunlar nedeniyle ülkemizin gayrisafi yurt içi hasıla büyüme oranlarında azalmalar meydana gelmiştir ve bu bunalım 2008’in ikinci çeyreğinden, 2009 sonuna kadar devam etmiştir. Bu durumun esas nedeni olarak ihracata dayalı sanayilerin üretimlerindeki azalmalar olarak görülmektedir. Yaşanan bu olaylar işsizlik oranlarında da sıçramaya sebebiyet vermiştir. İşsizlik oranı, 2008’in başında yüzde 16 seviyesine kadar yükselmiştir. İşsizlik artışının bir başka sebebi ise, işgücüne katılım oranının artmasıdır.
Borsa İstanbul da şiddetli yaşanan bu krizden önemli ölçüde etkilenen unsurlardan biri olmuştur. Krizin patlak vermesiyle birlikte Amerika'da bir çok banka ve finans kuruluşu iflas etmiştir. Dünya borsaları da bu sıkıntılardan nasibini almış ve büyük değer kayıpları yaşamıştır. Krizden korunmak amacıyla tüm dünyada ve ülkemizde önlemler alınmış ancak alınan hiçbir önlem krizin borsalar üzerindeki etkisini azaltmaya yetmemiştir.
Uluslararası ticari durgunluk durumu ve endişenin hakim olması sebebiyle BİST büyük derecede değer kaybı yaşamıştır. 2007 yılında 55 bin ile kapanan BİST Ulusal endeksi, krizin etkilenin hissedildiği 2008 yılının sonlarına doğru olan dönemde yüzde 54’lük bir düşüş yaşayarak 25 bin ile kapatmıştır. Türk Lirası yüzde 30 oranında değer kaybetmiş ve faiz hadlerinde de indirim yapılmıştır. Krizin ardından ülkemizde alınan önemlerle birlikte BİST Ulusal endeksi, 2009 ortalarında 52 bin puan ile kapanırken. 2010 ise yine borsadaki artış sürmüş ve BİST krizin etkilerinden kurtulmuştur.