ABD ekonomisinde tahvil, TL'nin değer kaybı üzerinde baskı kuracak
SESMİR/Ökmen: ABD ekonomisinde tahvil ve negatif faiz gelişmeleri TL'nin değer kaybı üzerinde baskı kuracak.
SESMİR Başkanı Orhan Ökmen, ABD ekonomisinde tahvil ve negatif faiz gelişmelerinin eş zamanlı olarak uzun süre devam edecek olmasının, USD endeksini yukarı taşıyarak TL'nin değer kaybı üzerinde baskı kuracağını iletti.
Ökmen, açıklamasında şunları söyledi:
"Negatif faiz ve 10 yıllık tahvillerin yüksek getiri olgularının ABD ekonomisinde eş zamanlı olarak uzun süre devam edecek olması, USD endeksini yukarı taşıyarak TL'nin değer kaybı üzerinde baskı kuracaktır. ABD'de uzun süre devam edeceği beklenen negatif reel faizler ve artan muazzam kamu harcama paketleri arasında oluşacak denge, enflasyon algılarını yükseltmekte ve Amerikan 10 yıllıkların getirilerini artırarak gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarını ve eş zamanlı olarak USD endeksini artırmaktadır.
ABD ekonomisinin büyümesi ve işsizliğin azalması yönünde iyileşme sağlayacağı beklenen politikaların sebep olacağı enflasyon, gelişmekte olan ülkelerin dış ortam risklerini artıracak ve için ilave sorunlar yaratacaktır. ABD ekonomisinde başlayan yüksek harcama paketleri, devasa alt yapı yatırımları, yüksek bütçe açığı, geniş para tabanı, negatif faiz seviyesi, muazzam dış ödemeler dengesi orta ve uzun vadede devam edecektir. Zira bu politikanın, ABD ekonomisinde enflasyonu körükleyecek olmasına rağmen ekonomik büyümeyi hızlandıracağı ve işsizliği düşüreceği beklenmektedir. ABD yani FED 10 yıllık tahvil getirilerinin yükselmesi sürecini önleyecek özel önlemler almadıkça, gelişmekte olan ülkeler için önemli sorunlar oluşturacak, USD endeksi artacağı için TL bu süreçte olumsuz etkilenecektir.
Dolar borçlanma piyasalarında yükselecek olan faiz oranları,Türkiye'nin faiz yükünü ve temerrüt olasılığı giderlerini olumsuz etkileyecektir: Dış piyasalarda dolarının efektif faiz oranı arttıkça, yüksek borçlu ülkeler arasında olan Türkiye ekonomisinin faiz yükü, temerrüt olasılıkları ve likidite primleri olumsuz etkilenecektir.
Başlatacağı büyük ölçekli alt yapı yatırımlarıyla ABD ekonomisinin, küresel hammadde pazarları ve fiyatları üzerinde yaratacağı yukarı yönlü etki, Türkiye ve gelişmekte olan birçok ülkeye kendi enflasyonunu aktarma mekanizması haline dönüşecektir: ABD'de beklenen devasa alt yapı yatırımları ve yüksek borçlanma düzeyi, global borçlanma piyasalarında diğer birçok ülkeyi dışlama etkisi yaratacak, talebi artan emtia ve hammadde kanallarıyla enflasyonun gelişmekte olan ülkelere ihraç edilmesine yol açacaktır.
Uluslararası piyasalardan yüksek fiyatla temin edilecek girdiler üzerinden Türkiye'ye ithal edilecek harici enflasyonun yükünü içeride hafifletmenin en öncelikli yolu, TL'nin bir an önce istikrar kazanmasıdır. TL'nin ve para piyasalarının istikrar kazanması için ise Türkiye de öncelikle politika risklerinin reform hamleleriyle hızlıca düşürülmesi olacaktır.
Dijital ivmelenmenin üreteceği yeni teknoloji uyum ve modernize edinimleri, orta ve uzun vadede Türkiye'nin dış borçlanma seviyelerini daha da artıracaktır, aksi takdirde üretim gücü zayıflayacaktır."